Her ne kadar kıçını tekmelemek istesem de, geceyi nezarette geçirmek istemiyorum. | Open Subtitles | بقدر ما سيكون ممتعًا لي ،أبراحك ضربًا لا أود قضاء الليلة بالسجن |
Trendeki bir tacizci yüzünden yanlış bir karar sonucu 5 aydır nezarette kaldım.Ve beni mahkemeye çıkardılar. | Open Subtitles | قرار: رد حكم المحكمة الابتدائية وحكمت المحكمة على المتهم قضاء مدة 3 شهور بالسجن |
O zaman sana inana kadar nezarette bekleyiver. | Open Subtitles | أنك لن تمانع الإنتظار في الحجز حتى أصدقك |
And sonra şühelinin nezarette olduğunu anladım, sonra merkez kütüphaneye girmek için bir bahane buldum. | Open Subtitles | وبعد ذلك اكتشفت أن هناك مُشتبه به قيد الحجز لذا أوجدت ذريعة ليصل الى الحجز المركزي |
Belki nezarette kalırsan aklın başına gelir. | Open Subtitles | حسناً ربما بضعه ساعات فى الزنزانة ستجعلك تغير رأيك |
Belediye başkanı onu nezarette gördü ve yeniden ayakları üzerinde durasıya kadar onu kendi evine aldı. | TED | وعندما رآها العمدة في الحبس أخذها إلى بيته حتى تستطيع الوقوف على قدميها. |
nezarette intihar ettiler. | Open Subtitles | لقد أنتحروا في الزنزانه الخاصة بهم بعد ذلك |
Bir şey daha; eğer seni bir daha buraya ayak basarken yakalarsam Noel'ini nezarette geçirmek zorunda kalırsın, kapiş? | Open Subtitles | أمر أخير ، لو وطأت قدماً في هذاالمتجرمرةأخرى.. ستقضي فترة الكرسمس بالسجن ، "فهمت"؟ |
nezarette gecem nasıl geçti merak etmiyor musun? | Open Subtitles | ألا تودين معرفة كيف كانت ليلتي بالسجن |
O da polis çağırdı. Bir geceyi nezarette geçirdim. | Open Subtitles | استعان علي بالشرطة ,وامضيت ليلة بالسجن |
Geceyi nezarette geçirdi. | Open Subtitles | قضى ليلة واحدة بالسجن |
Sırf nezarette olduğun için özür diliyorsun. | Open Subtitles | أنت آسف فقط لأنك بالسجن |
Yani, günün birinde hangi psikiyatriste babasının nezarette annesininse bir tarikatta olduğu hafta sonunu anlatabilecek? | Open Subtitles | أعني، أي طبيب نفسي سيخبره (إلري) يومًا ما عن عطلة الإسبوع التي قضى فيها أبيه بالسجن وأمه في جماعة "كميونة"؟ |
Elim kolum bağlı. nezarette bir gece geçirince açılır belki. | Open Subtitles | ربما ليلة في الحجز تساعد على فكها |
- Hapiste değil, nezarette. | Open Subtitles | -إنه ليس السجن، إنه يدعى الحجز المركزي -هي في الحجز المركزي |
nezarette konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدث في الحجز |
Peki o zaman sen ve kameramanın doğruyu söyleyene kadar nezarette kalacaksınız. | Open Subtitles | في الحجز حتى أعرف الحقيقة |
nezarette mi? | Open Subtitles | في زنزانة الحجز ؟ |
Geceyi nezarette geçirirsiniz. | Open Subtitles | فستقضون الليلة في الحجز |
- Boyd senin yaptığını düşünseydik, şu anda nezarette olurdun. | Open Subtitles | الزنزانة الآن , والفكرة الأجمل |
Kimse bugün nezarette değildi. | Open Subtitles | لم يدخل أحد الزنزانة طوال اليوم. |
Cinayet suçlusu olarak nezarette olduğunu söyleyecektim ama bunun daha iyi olacağını düşündüm. | Open Subtitles | أردتُ أن أخبره أنك كنت في الحبس بتهمة القتل لكنني فكرتُ في أفضل من ذلك |
nezarette bir gece. | Open Subtitles | ليلة واحدة في الزنزانه |