Amerikan iç savaşı birkaç sene önce sona ermişti. Fakat birkaç subay savaş alanına bazı oldukça kötü nişancılık örneklerine şahit olmuşlardı. | TED | انتهت الحرب الأهلية الأمريكية منذ سنوات قليلة مضت. ولكن شهد اثنان من موظفي الاتحاد بعض العيوب المشينة في الرماية في ميدان المعركة. |
Bence böyle bir nişancılık da bu testlerden biri olmalı. | Open Subtitles | وانا أقدم إليكم مثال عن الرماية التي تعود من بين تلك الإختبارات. |
- Yarın geri destek bölüğünün nişancılık testi var ve ben keskin olmak istiyorum. | Open Subtitles | عظيم غدا اختبار مهارة الرماية لكتيبة المؤخرة، وأريد أن أكون دقيقا. |
Eski bir denizci üssü keskin nişancılık eğitimini burada aldım | Open Subtitles | إنها قاعدة قديمة لسلاح البحرية تدربت على القنص هنا |
1970'lerde Banka Soyguncuları Özel Birimindeki FBI ajanlarının hiçbiri nişancılık eğitimi almamıştı. | Open Subtitles | اسمعي, لايوجد أي من أعضاء قوة مهمات سرقات البنوك في الإف بي آي تلقى تدريبا على القنص في السبعينات |
Son dakikada çıkan keskin nişancılık kursunda bana bir eş lazımdı,.. | Open Subtitles | لاني احتجت لزميل في آخر لحظة في دروس القناصة |
Geri destek bölüğünün nişancılık testi sonuçlarını açıklamak için buradayım. | Open Subtitles | أنا هنا لإعلان نتائج اختبار مهارة الرماية لكتيبة المؤخَرة. |
Takip etmede gözlerimi toptan ayırmıştım, nişancılık puanlarım zayıf. | Open Subtitles | أخذت عيني قبالة الكرة في المراقبة، و بلدي عشرات الرماية هي خارج. |
nişancılık'a giriş dersi patron. Nişan-hedef hattı çok karışıktı. | Open Subtitles | عضوية الرماية أولًا أيها الرئيس، خط الرماية كان سئ. |
- Deniz Kuvvetleri'nde aldığın nişancılık beratına ne oldu? | Open Subtitles | كايب, ماذا عن كفاءة نادي الرماية من المارينز؟ |
Bir Mossad ajanı ol onca yıllık eğitim al en yüksek düzeyde keskin nişancılık, yakın dövüş ve ilk büyük görevin dikiş olsun. | Open Subtitles | أنتِ هنا كعميلة "موساد"، طوال تلك السنوات من التدريب، أعلى مستويات براعة الرماية و أسلوب القتال "كراف ماجا"، ومهمتك الأولى الكبيرة هي الخياطة. |
nişancılık, bir nevi askeri eğitim var. | Open Subtitles | ثمّة تداريب في الرماية وشبه عسكرية |
Mükemmel nişancılık, tam gövdeye. | Open Subtitles | في مجموعة الرماية كان لديك دقة بالإصابة |
- Öğrendiğinde göze batma. - Özel birim, nişancılık eğitimi, 70'ler, eğil. Anladım. | Open Subtitles | قوة المهمات, تدريبات على القنص, السبعينات, أبقى منحنيا فهمت |
Bayan Blye'ın nişancılık geçmişi var inandırıcı bir hasta olacaktır. | Open Subtitles | إنَّ خلفية السيدة بلاي فيما يخصُ القنص ستساعدُ في التصديق أنَّها مريضةٌ محاربة |
Mesela masum Müslümanları öldürmek için nişancılık yeteneklerini kullanan bir radikal grup liderinin. | Open Subtitles | مثل, القائد المسؤولُ عن التطرف والذي قد يستفيدُ من مهارتهِ في القنص ليقتلَ المسلمينَ الأبرياء |
Keskin nişancılık eğitimi yok ama ordudayken nişancılıkla ilgili vasıflar kazanmış. | Open Subtitles | ومع ذلكـ, فإنَّه لم يحظى بأي تدريب على القنص فقد حازَ على مؤهلٍ في إصابةِ الأهداف عندما كانَ في الجيش |
Seni tekrar nişancılık görevine veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعيدك مُجدداً إلى عملية القنص |
Ajan Williamson, Osterberg, yer belirleme ve keskin nişancılık konusunda yetkili. | Open Subtitles | "والعميلان "ويليامسون واوتبيرج سيكونان مسئولان عن تحديد الموقع وعن القناصة |
Taktik nişancılık Irak'ta biraz değişti. | Open Subtitles | لقد تغيّرت قليلاً طرق القناصة أثناء وجودنا في "العراق". |
İçten içe bunun için endişeleniyor yaşamak için yaptığı şey, keskin nişancılık geçmişi. | Open Subtitles | كان قلقاً حول نفسه ما كان يفعله للعيش في الماضي كقناص |
Bu fok nişancılık için ve bu goril de kum yarışı için. | Open Subtitles | هذه الفقمة من أجل مهارة الرمي وهذه الغوريلا من أجل سباق الرمال |