| Flo bir gün Nicole'ü bir köşeye çektiğinizi söylüyor. | Open Subtitles | لذا، فلو قالتْ بأنّك أَخذَ تعليق نيكول الجانبي، يوم واحد. |
| Üzgün olduğunu biliyoruz Dana ama Nicole'ü incitmek acını dindirmez. | Open Subtitles | نحن نعلم أنت حزينة،دانا لكن إيذاء نيكول لن يجعل حزنك يختفي. |
| Bak, Sam Nicole'ü hatırlayabileceğini düşünüyor. | Open Subtitles | ،أنظرى، سام يعتقد بأنّه يجب أن يعرف نيكول |
| Teknik olarak zanlı Nicole'ü kavga ettiği erkek arkadaşından kurtardı. | Open Subtitles | فعليا,الجاني هو من أنقذ نيكول من الشجار الذي كانت تخوضه مع حبيبها |
| -Ama Frank Russo, Nicole'ü görme izni olan ziyaretçiler listesinde yoktu. | Open Subtitles | لكن " فرانك روسو " لم يكن " على قائمة الزوار المسموحين لـ " نيكول |
| Katilimiz kendi sensör pedlerini kablolara bağlayarak Nicole'ü öldürmek için gereken zamanı kazandı. | Open Subtitles | قاتلنا يرتدي لوحة حساسه الخاصة وسحب المثبت لكسب وقت " يحتاجه لقتل " نيكول |
| Kes şunu. Nicole'ü suçlamak kızını geri getirmeyecek. | Open Subtitles | توقف, لوم نيكول لان يعيد اليك ابنتك؟ |
| Hayır ama Lynn konuştu ve Nicole'ü anlattı. - Nicole? | Open Subtitles | لا, (لين) فعل, و قد أخبرني بشأن (نيكول). |
| Nicole'ü bugün her gittiğin yere götür. | Open Subtitles | أريدك أن تأخذ (نيكول) معك في كل مكان هذا اليوم |
| Yani hastaneye Nicole'ü öldürmeye mi gittin? | Open Subtitles | إذاً ذهبت للمنزل لقتل " نيكول " ؟ |
| Gidip Stephen'la Nicole'ü çağırayım. | Open Subtitles | سوف أذهب لإحضار ( ستيفين ) و ( نيكول ) .. |
| Nicole'ü nasıl mezara sokmaya ikna ettiğini kutlama yapmayı reddedince de nasıl kavga ettiklerini... Nicole'un vücudu ile değiştirdiği mumyaya ne olmuş peki? | Open Subtitles | كيف أنّه استدرج (نيكول) لحُجرة الدفن وكيف تقاتلا عندما رفضت الإحتفال معه. |
| Keşke Nicole'ü daha çok hatırlayabilseydim, bilirsiniz? Kevie! | Open Subtitles | اتمنى لو يمكنني ان اتذكر اشياء اكثر حول (نيكول). |
| Eli! Şükürler olsun. Nicole'ü alıp kapıyı kilitledi. | Open Subtitles | (إيلاي)، حمداً للرب لديها (نيكول) مُحتجزة بالداخل |
| Hemşire Nicole'ü düdüklediğini öğrenmeden önce. | Open Subtitles | "قبل ان اعلم انه يضاجع الممرضة "نيكول |
| Nicole'ü getirdiğinizde kayıkhanede buluşuruz. | Open Subtitles | سوف ألاقيكم في غرفة الاستجواب عندما تحضران (نيكول) إليها |
| Merhaba. Nicole'ü aradınız. | Open Subtitles | أنت تتصل بـ نيكول |
| Şey, evet. Nicole'ü hemen hemen herkese tercih ederim. | Open Subtitles | أجل، أنا أفضل (نيكول) على أية إمرأة أخرى تقريباً |
| Nicole'ü aramalıyım. O da geliyor. | Open Subtitles | إلا أنني يجب أن اتصل بـ(نيكول) إنها قادمة |
| Nicole'ü serbest bırakmazsanız asansörleri en üst kata çıkarıp düşüreceğim. | Open Subtitles | (إذا لم تُطلقوا سراح (نيكول فسأسقط جميع من بالمصاعد من أعلى طابق |