Richard Gizbert: Norveç, medyaya nispeten daha az ilgi duyan bir ülke. | TED | ريتشارد غيزبرت: النرويج هي الدولة التي تحصل نسبيًا على تغطية إعلامية قليلة. |
Temel olarak daha küçük boyutlarıyla ve nispeten daha küçük dişlerle dolu daha kısa bir burunla ayırt edilirlerdi. | TED | كانت مميزة جدًا بصغر حجمها وأنف أقصر مليء بأسنان أصغر نسبيًا. |
Bu yüzden gezegen nispeten daha büyük bir yörüngede döner. | Open Subtitles | لذلك يتحرك الكوكب في مدار كبير نسبيًا |
Kırmızı cüceler küçük ve nispeten daha soğukturlar. | Open Subtitles | الأقزام الحمراء صغيرة وباردة نسبيًا |
Doğru, baktığımızda bu üç dönemde nispeten daha fazla güneş aktivitesi var. | Open Subtitles | حسنا، كان هناك نشاط أكثر نسبيا للنشاط الشمسي في هذه الفترات الثلاث يمكننا أن نرى هنا |
Önceki aksiliklere rağmen başarı nispeten daha yüksek. | Open Subtitles | ناجحة نسبيا على الرغم من النكسات السابقة |
Güneş gibi yıldızlar nispeten daha küçüktür. Hidrojen yakarak helyum verirler. Güneş'ten yaklaşık sekiz kat daha ağır yıldızlar ise çekirdeklerindeki helyum tükense bile yanmaya devam ederler. | TED | الآن، النجوم المشابهة لشمسنا ذات الحجم الصغير نسبيًا تحرق الهيدروجين إلى هيليوم، لكن النجوم الأثقل التي تبلغ حوالي ثمانية أضعاف كتلة الشمس تواصل هذه الدورة الملتهبة حتى بعد أن تستنفد عنصر الهليوم في جوفها. |
Ama nispeten daha hızlı olur. | Open Subtitles | لكنه نسبيا سريع. |