"noktalarını" - Translation from Turkish to Arabic

    • نقاط
        
    • النقاط
        
    • بنقاط
        
    • ونقاط
        
    • كل منفذ
        
    Google'da, gönüllü olan 40 kişi yeni bir yazılım kullanarak 120,000 km'lik yolları, 3,000 hastaneyi, lojistik ve yardım noktalarını haritaladılar. TED في قوقل، 40 متطوعاً أستخدموا برمجيات جديدة لرسم خارطة 120 ألف كيلومتراً من الطرق، 3 ألف مستشفى، لوجستيات و نقاط إغاثة.
    Zayıf noktalarını bulup kafana atlayacağı zaman aklında tutmak için. Open Subtitles يدرس نقاط ضعفك ليتذكرها عندما تسنح له فرصة للوصول إليك
    Biliyorum. Bu yüzden, tüm askeri kontrol noktalarını PDA'ma aktarmanı istiyorum. Open Subtitles أعرف، أريدكِ أن ترفعي لي كل نقاط التفتيش العسكرية على شاشتي
    Paket, posta odasında duruyor kablosuz ve bluetooth giriş noktalarını tarıyor. Open Subtitles و الصندوق في غرفة البريد يقوم بمسح نقاط وصول اللاسلكي والبلوتوث
    Birbirlerinin kör noktalarını görebilen farklı kişilerle tam spektrumlu takımlar oluşturabiliyor muyuz? TED هل ننتج مجموعات للطيف الكامل بها أفراد متنوعين من يستطيع فحص النقاط غير المرئية لبعضهم البعض؟
    Zayıf noktalarını bulup şiddet kullanırım ya da şantaj yaparım. Open Subtitles أقوم بإيجاد نقاط ضعفهم وأقوم بإستخدام العنف أو الإبتزاز لإقناعهم
    Onları bir araya getirmek zorundayız. Bağlantı noktalarını buluyoruz. TED نحتاج إلى تكييفها في حزم. العثور على نقاط ربط
    Bir HYB'yi ziyaret ettiğinizde, tahmin edebileceğiniz tüm güvenlik noktalarını geçersiniz. TED عندما تقوم بزيارة الوحدة تمر بجميع نقاط التفتيش التي تخطر على تفكيرك.
    Bu yüzden, umarım derin denizlerdeki bu "umut noktalarını" da koruyabiliriz. TED لذا، أرجو أن نستطيع أيضاً المحافظة على بعض نقاط الأمل هذه في أعماق البحار.
    Zayıf noktalarını, onu inciten ya da baştan çıkaran şeyleri öğrenirim. Open Subtitles أعرف نقاط ضعفه ما الذي يؤلمه ، ما الذي يغريه
    Nehir ortasındaki gerilme noktalarını bilmiyoruz. Open Subtitles لا تعرف أين هي نقاط الضغط في منتصف النهر
    Doğru enerji noktalarını çalıştırabilirsen, dolaşımı hızlandırabilirsin acıyı azaltabilir veya hatta bir adamı bilinçsiz bir hale getirebilirsin. Open Subtitles بتفعيل نقاط الطاقة الصحيصة يمكنك ان تنشط الدورة الدموية وان تخفف الألم او حتى
    Doğru enerji noktalarını çalıştırarak dolaşımı artırır ağrıyı yok eder ve hatta bayıltabilirim. Open Subtitles بتفعيل نقاط الطاقة الصحيصة يمكنك ان تنشط الدورة الدموية وان تخفف الألم او حتى
    Bu şey hakkında bulabileceğiniz her şeyi araştırın, özellikle de zayıf noktalarını. Open Subtitles حاول إيجاد أي شيء عن هذا الشيء , نقاط الضعف
    Sanırım önce, deneğe sakinleştirici veriyor, ...belli atardamar basınç noktalarını belirlemek için pasif hale getiriyor. Open Subtitles يضعهم في حالة شلل من أجل تحديد نقاط الضغط الشرياني
    Köpeğe kemik fırlat, zayıf noktalarını bul Open Subtitles تعتاد على البيئة و فتصبح قادر على السيطرة افهمه جيدا و اعثر على نقاط ضعفه
    Bir süredir sistemlerinizi öğreniyor. Test ediyor... - ...kendini adapte ediyor, zayıf noktalarını buluyor. Open Subtitles لقد درس أنظمتكم و إختبارتكم وأجهزة التكييف وأكتشف نقاط الضعف
    Güvenlik kontrol noktalarını geçmek için onlara ihtiyacı var. Open Subtitles يجب نقلها للساحل و المرور بها من نقاط التفتيش
    Bazı kontrol noktalarını geçmek için onlara ihtiyacı var. Open Subtitles يجب نقلها للساحل و المرور بها من نقاط التفتيش
    Kevin'in cesedindeki bütün keskin giriş noktalarını ölçtüm. Open Subtitles حسنا,لقد قست كل النقاط الحادة على مدخل الطعنة في جسم كيفين
    Kontrol noktalarını aşmak zaten yeterince zor. Open Subtitles من الصعب للغاية المرور بنقاط التفتيش هذه.
    Web-bombasının en çok hasar verebileceği tüm nodlar, yedek nodlar ve ağ erişim noktalarını aratıyorum. Open Subtitles أعدّ مراجعة عن كلّ الأقطاب والأقطاب الفرعيّة ونقاط الولوج الشبكيّ والتي سيكون الماحق الشبكيّ لديها أشدّ ضررًا.
    Bölgedeki geçiş noktalarını kontrol ettim. Open Subtitles لكنني تفقدت كل منفذ عبور في المنطقة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more