Siyah beyaz noktalarla kaplı olacak heryer. Mükemmel olacak o zaman. | Open Subtitles | سأصبغه بنقاط البولكا أسود وأبيض سيكون رائع جدا |
Çıplak gözle görülemeyecek şekilde küçük sarı noktalarla basılır. Sahtecileri yakalamak için kullanılan eski bir FBI yöntemidir. | Open Subtitles | إنّها مطبوعة بنقاط صفراء صغيرة غير مرئيّة للعين المُجرّدة، إنّه أمر للمباحث يُستخدم لتعقب المُزوّين. |
İnsanların gezdiği belli noktalarla, derelerle, tepelerle bağlantılıdır. | Open Subtitles | ، مرتبطة بنقاط محددة ... جداول و تلال التي إكتشفها الشعب |
Çünkü biliyorsunuz, bir parça müziğe baktığınızda -- örneğin, eğer sadece şu küçük motorsiklet çantamı açabilirsem -- buradaki, umarım, üzeri küçük siyah noktalarla dolu sayfanın üzerinde bir parça müzik var. | TED | لأنه، تعرفون، عندما تنظروا الى قطعة موسيقية -- على سبيل المثال، إذا فتحت فقط حقيبة دراجتي النارية -- التي لدينا هنا، على أمل، قطعة موسيقية مليئة بنقاط سوداء صغيرة على الصفحة. |