"noktanın" - Translation from Turkish to Arabic

• النقطة
• البقعة
• نقطة
• النقطتين
• البقعةِ

Orada mavi noktanın olduğu yerin kesildiğini görebilirsiniz.
بإمكانكم رؤية تلك النقطة الزرقاء تقوم بالقطع.

Ve gezegenimize şimdiye kadar verdiğimiz zarar üçüncü noktanın ne kadar tehlikeli olduğunu da gösteriyor. Üçüncü tehlikeli an, üçüncü kopyalayıcıyı elde etmek.
لكن الضرر يحدث بالفعل للكوكب يرينا خطورة النقطة الثالثة نفطة الخطورة الثالثة تكون معيد تخليق ثالث

Her nokta bir insan. noktanın büyüklüğünü insanların vücut ağırlığıyla orantılı yaptık. Noktalar büyükse temsil ettiği insan da büyüktür.
كل نقطة تمثل شخص. ونجعل حجم النقطة متناسباً مع حجم الشخص. لذا فالنقاط الأكبر تمثل أشخاص أكبر في الحجم.

Sonra o sonik noktanın içinden geçen kırmızı ışık yavaşça renk değiştiriyor, tıpkı yanınızdan geçen bir polis sireninin uzaklaşırkenki yankısı gibi.
والضوء الأحمر الذي يمر خلال البقعة الصوتية يغيرُ اللون قليلًا، مثل اهتزاز حافلة الشرطة الذي يتغير عندما تسرع لتسبقككم.

Jüpiter'in rüzgarlarının hızı saatte binlerce kilometre ulaşıyordu ve sadece kırmızı noktanın kendisi Dünya'nın 3 katı büyüklüğündeydi.
رياح المشتري تـعـصـف مئات الأميال في السّاعة وانّ البقعة الحمراء لوحدها ثلاثـة أضعـاف حـجـم أرض

Her noktanın çapı içindeki cümlenin uzunluğunu gösteriyor, böylece büyük noktalar uzun cümleler, ve küçük noktalar da kısa cümleler içeriyor.
نصف قطر كل نقطة تمثل طول الجملة في الداخل، وتلك النقاط الكبيرة تحوي جملاً طويلة، والنقاط الصغيرة تحوي جملاً قصيرة.

Bu noktanın açıkça konuşulmasını istedim, Bay Keane.
كنت متلهفا ان اوضح هذه النقطة يا سيد كين

Bu noktanın cinayetin gerçekleştiği odanın açık penceresi olduğunu düşünelim.
لنفرض أن هذه النقطة هي النافذة المفتوحة للغرفة حيث تم القتل.

Bu noktanın insan ırkının şu ana kadar öğrendiği her şey olduğunu hayal et.
‫فقط تخيلِ ‫ان هذه النقطة كل ما تعلمه الجنس البشرى

Rüzgarın insanın ödünü koparttığı noktanın ötesine.
حول النقطة, حيث ستخيفنى الرياح حتى الموت؟

İlk noktanın uzun olduğunu kabul ediyorum.
انا اعترف ان النقطة الأولى كانت اطول نوعاً ما.

Bu noktanın 3,5km çevresinde ortalama yaşam süresi beklentisi dünyanın yaşam süresi beklentisiyle tamamıyla aynıydı, ve her zaman öyleydi.
توقعات معدل الحياة لهؤلاء الأحياء خلال مدى ميلين من هذه النقطة بالضبط يساوي معدل الحياة المتوقع للعالم

Bu noktanın 15 mil yarıçapı içinde bulunduğunu düşünmüşler.
توقعوا أنّها كانت ضمن نطاق 15 ميل من تلك النقطة.

Bu noktanın insan ırkının şu ana kadar öğrendiği her şey olduğunu hayal et. Twerk de dahil mi?
أن هذه النقطة هي كل ما عرفه الجنس البشري حتى هذه اللحظة

İstihbarat. Kitap numarası yalnızca bu noktanın bulunabilmesi için yol gösteriyordu.
أرقام الكتاب كانت مجرد طريقــة لتأشير البقعة على البروفيسور

O noktanın üstündeyim... pek çok hıristiyanın inandığı gibi dünyanın sona ereceği yer.
أقف الآن في نفس البقعة التي يعتقد كثير من المسيحيين أن العالم سينتهي فيها

Gezegen, sadece kavrulan sıcak bir noktanın renginden fark edilebiliyor.
لون الكوكب الوحيد يأتي من البقعة الساخنة الحارّة

ve nabzınızla beraber hareket eder. Uygun koşullarda, bu noktanın ardından giden küçük karanlık bir kuyruk bile görebilirsiniz.
وفي الظروف المثالية لمشاهدة هذه الظاهرة يمكن أيضا رؤية ما يشبه الذيل الأسود خلف نقطة الضوء

Bilinen en hızlı nötron yıldızı saniyede 700 dönüş yapmaktadır. Bu da, yıldızın yüzeyindeki bir noktanın ışık hızının beşte birinden daha hızlı döndüğü anlamına gelir.
أسرع نجم نيوتروني تم تسجيله يدور أكثرمن 700 مرة في كل ثانية مِما يعني أن نقطة على سطحه تدور الفضاء أكثر من خمس مرات بسرعة الضوء.

Bunun ilginç olmasının nedeni şu, eğer, örneğin, içerisinde iki kızıl ötesi nokta bulunan bir koruma gözlüğü takarsanız, bu iki noktanın yaptığı şey esasında, bilgisayara sizin kafanızın yaklaşık pozisyonunu vermek.
والسبب في أن هذا مثير هو أنك إذا لبست نظارة وعليها نقطتين تحت الحمراء ما ستفعله هاتين النقطتين هو إعطاء الحاسوب موقع تقريبي لرأسك

Belki de aşağıda oynayan kırmızı noktanın bununla bir ilgisi vardır.
أو أنّ للأمرِ علاقةً بتلك البقعةِ الحمراء التي ترقص من حولي