Panama'da Noriega'yı kovalarken denk gelmiştim. (Manuel Noriega) | Open Subtitles | انا قابلتي عندما كنت اطار نوريجا حول باناما |
Elçi, Manuel Noriega kaçakçılara güvenli liman sağlayacak ve büyük ihtimalle kokain ticaretleri için sevk yeri verecektir. | Open Subtitles | سعاده السفيره ان القول بان مانويل نوريجا يوفر ملاذ امن لتجار المخدرات واحتمال ايضاً مرفأ تصدير للكوكايين |
Solcular, sağcılar Manuel Noriega için tüm bunlar para demekti. | Open Subtitles | اليمن واليسار بالنسيه لمانويل نوريجا الامر كله يتعلق بالاموال |
Dinle, sorun yemek değil, sorun Noriega. | Open Subtitles | إسمـع , المـشكلة ليست في الطـعام المـشكلة في نورييغا |
Bay Noriega oradaydı, fakat başka hiçbir kanıt yoktu. | Open Subtitles | "{\cHDED6C5}"السيّد (نورييغا) كان هناك، لكن لم تكن أيّة دلائل |
Noriega uyuşturucu işini komünistlerle bir olup yaparsa daha çok para kazanacağını fark edince taraf değiştirdi. | Open Subtitles | وعندما استوعب نوريجا انه يمكن ان يجني اموالاً اكثر من تجاره المخدرات بدعم الشيوعيين غير موقفه |
Dinle, sorun yemek değil, sorun Noriega. | Open Subtitles | اسمع المشكله ليست في الطعام المشكله في نوريجا |
Noriega gelecekte sorun çıkarabilir ama Miami'ye 175 ton yolladık. | Open Subtitles | الحقير نوريجا يكلفنا ثروه لكن تم توصيل 175 طن الي ميامي |
Donanmamız da Noriega'ya karşı bunu uygulamıştı. | Open Subtitles | جنود البحرية عَمِلوا هذا ضدّ نوريجا. |
Manuel Noriega'yı hatırladın mı? , Amerikan güçleri tarafından ele geçirilen Panamalı diktatör. | Open Subtitles | أتذكرين "مانويل نوريجا" الديكتاتور البنميّ الذي قُبِض عليه بواسطة القوّات الأمريكيّة؟ |
Şimdi de Manuel Noriega'yla işbirliği yaptığını söylüyorsun. | Open Subtitles | والان تقول انه يتفق مع مانويل نوريجا |
Sayın Elçi, Manuel Noriega geçtiğimiz 20 yıl boyunca Latin Amerika'daki komünistlerle olan savaşımızda bize yardım etti. | Open Subtitles | سعاده السفيره مانويل نوريجا قدم خدمات جليله في مساعدتنا لمحاربه الشيوعيين في امريكا اللاتينيه طوال العشرين عاماً الفائته |
CIA'in başında Bush varken, Noriega komünist düşmanı gibi davrandı böylece ABD, uyuşturucu işine ciddi şekildeki dahil oluşunu önemsemedi. | Open Subtitles | عندما كان بوش علي رأس وكاله الاستخبارات نوريجا تظاهر بانه عدو للشيوعيين لذا كان يجب علي الولايات المتحده ان تتجاهل تورطه الكبير في تجاره المخدرات |
Bu bir, Wallace ve Noriega olayı. | Open Subtitles | (مجلة (والس) أجرت مقابلة مع اللواء (نوريجا |
80'lerde Panama'yı Manuel Noriega diye kötü biri yönetiyordu. | Open Subtitles | في الثمانينات ، (بنما) حُكمت من رجل سيء أسمه (مانويل نوريجا) |
Evet. Noriega'nın ses kesici kulaklıkları var mıydı? | Open Subtitles | هل كان لدى (نوريجا) سماعات للتخص من الضوضاء |
Eskobar ve Noriega'nın kendilerini koruyan orduları vardı. Ama başlarına ne gelene bir bak. | Open Subtitles | إيسكوبار) , (نوريجا) , كان لديهم جيش لحمايتهم) وانظر ماذا حدث لهم |
Noriega'yı yakalayan çevik kuvvet birimindeydim. | Open Subtitles | كنت في فريق الصاعقة (في (بنما (عندما خلعنا (نوريجا |
Panama'da Noriega'ya yaptığın gibi, biliyorsun. | Open Subtitles | تعرف ،كما فعلت أنت مع نورييغا (ديكتاتور حكم بنما وأطاح به بوش الأب) |
Şimdi de Manuel Noriega'yla işbirliği yaptığını söylüyorsun. | Open Subtitles | ! (والآن تـقول إنـهُ يسـاعد ومتـواطئ مـع (مانويل نورييغا |
Noriega uyuşturucu işini komünistlerle bir olup yaparsa daha çok para kazanacağını fark edince taraf değiştirdi. | Open Subtitles | عندمـا أدرك (نورييغا) أنْ بوسعه كـسب المزيد من المـال من شحـن مخدراته بالوقوف مـع الـشيوعيين , بدّل مـوقفه |