Ve herkes benden ellerini sıkmamı her şey normalmiş gibi davranmamı bekliyor. | Open Subtitles | والآن يتوقع الجميع مني أن أصافح الأيادي وأدعي أن كل شيء طبيعي |
Görevine devam etmeni istiyorum. Her şey normalmiş gibi davran. | Open Subtitles | أريد منك أن تستأنف مهامك والتظاهر بأن كل شيء طبيعي |
Ve sanki bunu normalmiş gibi söylüyorlar. | TED | ووجدنا ان المدرسين يعتبرون\يشعرون ان هذا الامر طبيعي |
Artık kimseye, sanki her şey normalmiş gibi rol yapamayacaktım. | TED | لم يكن باستطاعتي الاستمرار بالتظاهر وكأن كل شيء كان طبيعياً. |
Ve hayatında her şey normalmiş gibi devam etti. | Open Subtitles | وعلى ذلك استمر فى حياته وكأن كل شىء يسير بشكل طبيعى. |
Her şey normalmiş gibi, aramız normalmiş gibi davranarak? | Open Subtitles | أنتظاهر بأن الوضع طبيعيّ وبأن صداقتنا طبيعيّة؟ |
Birçok erkek, eski kocam da, kontrolü ellerinde tutmak ister her şey normalmiş gibi yaparlar. | Open Subtitles | معظم الرجال , أقصد زوجي السابق يحب أن يسيطر على كل شئ ويدعي أن كل شي طبيعي |
Bu arada sen ve karın her şey normalmiş gibi davranmalısınız. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه أنت وزوجتك يجب أن تتصرفا كما لو كل شيء طبيعي ولا تناقش هذا مع أي شخص |
Hayır. Dün gece olan şey normalmiş gibi davranıyorlar. | Open Subtitles | لا ، الكل يتصرفون كأن ما حدث ليلة أمس كان طبيعي |
Biz ya ne yaptığımızı bilerek ve herşey normalmiş gibi davranırız ya da kendimize yabancılaşırız. | Open Subtitles | إما أن نشعر بالخجل ونتظاهر أن كل شيء طبيعي أو يمكننا أن نبقى على طبيعتنا الغريبة |
Görevine devam ediyorsun. Her şey normalmiş gibi davran. | Open Subtitles | أريد منك أن تستأنف مهامك والتظاهر بأن كل شيء طبيعي |
sanki çığlıklarım ve direnmem normalmiş gibi. | Open Subtitles | كما لو أن بكائي ومحاولتي إبعاده عني كان أمر طبيعي |
O an her şey normalmiş gibi davranmamız çok tehlikeliydi. | Open Subtitles | في ذلك الوقت كان من الخطر التفكير في أن العالم مازال طبيعي |
Çocuklar sırtlarında dikenlerle sanki normalmiş gibi etrafta dolanıyor. | Open Subtitles | أطفال مع أبر في ظهورهم و يمشون و كأنه شيء طبيعي |
Annem, sanki bu çok normalmiş gibi hissedebilmek için büyük ve şatafatlı kahvaltılar hazırlamaya başladı. | Open Subtitles | أمي تريد عمل فطور كبير وراقي ليجعلها تشعر أن هذا طبيعي تماما |
Bizden ne istediklerini söyleyene kadar herşey normalmiş gibi davranalım. | Open Subtitles | من رأيي أن نتصرف بشكل طبيعي حتى نعرف ما الذي يريدونه |
Olanları normalmiş gibi göstermeye çalışma lütfen. | Open Subtitles | من فضلك, توقف عن ذلك لاتحاول أن تجعل كل شئ طبيعي |
Kimse gün boyunca insanlara işkence edip eve döndüğünde onlara normalmiş gibi davranmıyor. | Open Subtitles | لا أحد يُعذِب الناس طيلة اليوم ثم يرجع للبيت ويتظاهر بأنه طبيعي |
Bir şey söylemedi, normalmiş gibi davrandı, ama öyle allak bullak olmuş birini ömrümde görmedim. | Open Subtitles | تقول لا شيء يحاول الظهور طبيعياً لكني رأيتها منزعجة جداً |
Kendimi normalmiş gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أنا أحب السير على سبيل التغيير إنه يجعلني أشعر بأنني شخصاً طبيعياً |
Diyelim ki biri biliyor ben derim ki ne istediğini söyleyene kadar her şey normalmiş gibi davranalım. | Open Subtitles | لنقل ان احدا يعرف اقول انه حتى يخبرونا بما يريدون نتصرف كأن كل شىء طبيعى |
Bu aile içi kavganız normalmiş gibisiniz. Normal bir mutfakta normal insanlarsınız sanki. | Open Subtitles | تتشاجران وكأنّنا في وضع طبيعيّ، وكأنّكما شخصان طبيعيّان في مطبخ طبيعيّ. |