20 yaşımda iktidarsız olduğum yaz aylarına nostaljik bir dönüş yapmış gibiyim. | Open Subtitles | أنا أخبرك يا روز أنني ما زلت أشعر بالحنين إلى ذلك الصيف |
O nostaljik anları yaşamaktan başka çaremiz yoktu. | Open Subtitles | لم يكن بوسعى إلّا الشعور بالحنين إلى بعض الذكريات |
nostaljik olduğunda tuzlu yemekler pişirirdi. | Open Subtitles | عندما تشعر بالحنين فانها تطبخ طعاما مالحا أما عندما تشعر بالاكتئاب |
Tüm bu fikirler benim için hiç de nostaljik değil. | TED | كل هذه الأفكار، بالنسبة لي، خالية من الحنين الى الماضي. |
Eşek şakası, oyun, nostaljik çılgın gezi, gerçekten umrumda değil. | Open Subtitles | طيش، لعبة، رحلة جنونية بسبب الحنين أنا حقًا لا اهتم |
Taşıdığı bir tür nostaljik özellik onu gizemli kılıyor ve babasının takdirini kazanıyor. | Open Subtitles | حنين غير معروف جعلها غامضة وتحب والدها كثيراً. |
nostaljik bir hava yaratıyor. | Open Subtitles | يعجبني أن كلّ شيء باللون البني، يشعرني هذا بالحنين |
Bu kadar nostaljik hissediyorsan, Bill, sormam gerekli, ne oluyor lan? | Open Subtitles | إذا كُنت تشعر بالحنين لكل ذلك, عليّ سؤالكَ, ما خطبك؟ |
Artık özele giriyor. Benim için nostaljik hissettiğimde dinlenilen bir şey. | Open Subtitles | إنّه أمر خاص الآن، لأجلي لاستمع إليه عندما أشعر بالحنين. |
Bence çok nostaljik. Aileyi hayatı boyunca tanıdı. | Open Subtitles | أعتقد انه يشر بالحنين إنه يعرف العائلة منذ صغره |
Kraliyet düğünü gibi bir şey. nostaljik olmalısın. | Open Subtitles | كما لو أنّه حفل زفاف ملكي، لابد أنّك تشعر بالحنين. |
- Bana çok nostaljik olmuş gibi geldi. - Amaç bu zaten. | Open Subtitles | ـ أنه يشعرني بالحنين حقًا ـ هذا هو المقصد |
Eğer nostaljik hissetmeye başladıysan bir jakuzi ve ergen abazalar bulabilirim. | Open Subtitles | ، إذا كُنتِ تشعرين بالحنين نحو الماضي أستطيع بكل تأكيد أن أجد لكِ بعض المُراهقين المُثيرين وحوض إستحمام ساخن |
Psişik ve yazar... insanı nostaljik hissettiriyor, değil mi? | Open Subtitles | ...إذاً وسيط روحي و مـراسل صفة تجعلك تشعر بالحنين إلى الماضي، أليس كذلك؟ |
Ardından hikâyenizin ne kadar nostaljik olduğunu göstermek için bir nostalji skoru oluşturuyor. | TED | ثم يكوّن مجموع نقاط للحنين للإشارة إلي مدى الحنين في قصتك. |
İlk gününde evinden uzak olduğun için bu kadar nostaljik olman gerekmez. | Open Subtitles | لا يجب أن تشعر في يومك الأول بالكثير من الحنين اتجاه المكان الذي جئت منه , تعرف ذلك |
- Bağırsaktı onlar. - Belki nostaljik kısmı geçip... | Open Subtitles | هذه كانت أحشاء آسف , ربما يمكننا تخطي الحنين إلى الماضي |
Evet, sepya toneri resimlere nostaljik bir hava veriyor. | Open Subtitles | أجل طلاء البني يعطي الصورة مظهر الحنين للماضي |
Tinseltown Starliner ile gidecek yolcular için son çağrı, nostaljik geçmişe son yolculuk. | Open Subtitles | ليركب الجميع في آخر رحلة على متن القطار القديم المتوجه برحلة إلى الماضي الحنين |
Henüz olmasa da sen şimdiden nostaljik birisin, | Open Subtitles | أنت بالفعل لديك حنين لأشياء لم تحدث بعد |
O nostaljik yerlerden biri, ama pek benzetememişler. | Open Subtitles | إنه أحد الأماكن التى تجعلك تحن للماضى لكنه ليس جيدا. |