| Sonraki gün hatta o gece beni babana götüren Nucky'ydi. | Open Subtitles | وفي وقت آخر بنفس اليوم حسناً, كانت ليلة ذلك اليوم بالتحديد أحضرني ناكي إليــه |
| Waxey Gordon ve Nucky Thompson ile beraber Ritz'den çıkıyordu. | Open Subtitles | كان خارجا من فندق "الريتز" بصحبة "واكسي غوردن" و"ناكي طومسن". |
| Sahil güvenlik elimizde ve Nucky sonbahara kadar hapse girmiş olacak. | Open Subtitles | نحتفظ بخفر السواحل في جيبنا وسيكون "ناكي" في السجن بحلول الخريف. |
| Bu dosya son 16 ay içinde Nucky Thompson için tuttuğum dosya. | Open Subtitles | هذا ملف أحتفظ به فيما يخص "ناكي طومسن" للستة عشر أشهر الماضية. |
| Eli işbirliği yapmak istiyorsan cinayeti Nucky'nin emriyle yaptığın hakkında tanıklık et. | Open Subtitles | إذا كنت مستعدا للتعاون يا "إيلاي" وستشهد بأنك ارتكبت الجريمة بأمر "ناكي" |
| Nucky Thompson hakkında hangi bilgiye sahipsin. | Open Subtitles | ماهي المعلومات التي لديكم حول ناكي تومبسون؟ |
| Nucky yapabildiği şekilde bize nazik davrandı. | Open Subtitles | كان ناكي لطيفاً بطريقته الخاصه |
| Aslında daha çok Nucky ile giderdim. | Open Subtitles | في الواقع، لقد كان بصحبة "ناكي" أغلب الوقت. |
| Nucky Thompson'ın geceyi hapiste geçirdiğini ikimizin de bahsetmemesini tuhaf bulmuyor musunuz? | Open Subtitles | ألا تجد الأمر مثيرا للفضول أنه لم يذكر أحدنا أن "ناكي طومسن" قضى الليلة الماضية في السجن؟ |
| Nucky Thompson yedi yıl alacak gibi. | Open Subtitles | "ناكي طومسن" على وشك إكمال سبع سنوات من التحكم. |
| Nucky'nin yükleyemediğini biz yükleriz. | Open Subtitles | ما سنحضره بالسفن سوف يمر من السواحل، أما ما سيحضره "ناكي" فلن يمر. |
| Ve Nucky'nin davasını daha çok ciddiye alacak birini atarsam... | Open Subtitles | وإذا قمتُ بتعيين محامي ليتناول قضية "ناكي" بأكثر جديّة.. |
| Çok kötü hissediyorum, Nucky ama yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أحس بالأسى يا "ناكي"، ولكن لا يوجد ما أفعله. |
| Evet, eminim, cinayet talimatlarının ve seçim sahtekârlıklarının arasında Nucky Thompson sana iyi vakit geçirtmiştir. | Open Subtitles | نعم، ما بين تدبير جرائم القتل وتزوير الانتخابات، فقد قام "ناكي" بإمتاع أوقاتك. |
| Nucky hakkında ne dersen de en azından o eğlenceliydi. | Open Subtitles | قل ما تريد عن "ناكي"، فعلى الأقل كان مرحا. |
| Benim Nucky'e satmamı istemediğin kadar, sen benden almak istemiyorsun. | Open Subtitles | إذن فأنت تريد أن تشتري مني لا لسبب سوى ألا أقوم بالبيع لـ "ناكي". |
| Bir anlaşma yaptığınızı sanıyordum sen ve Nucky, yıllar önce. | Open Subtitles | ظننت أنك عقدت صفقة مع "ناكي" منذ سنين مضت. |
| Nucky beni babana getirdiğinde sadece bir çocuktum. | Open Subtitles | لقد كنتُ مجردة طفلة عندما قام "ناكي" بإحضاري لأبيك. |
| Beni yanlış anlama, Nucky, hepimiz minnettarız ama seninki eyalet seçimiydi. | Open Subtitles | لا تفهمني بشكل خاطيء يا "ناكي"، نحن ممتنون جدا. ولكن تهمتك كانت في انتخابات محلية. |
| Şimdiki sıkıntılarından dolayı Nucky Thompson ile bir anlaşma yaptım. | Open Subtitles | بسبب المشاكل التي يواجهها حاليا، فقد عقدت صفقة مع "ناكي طومسن". |