| - Kadınlarla arası iyi olan benim. - Bu bir telefon numarası değil. | Open Subtitles | و انا هو من يجيد التعامل مع النساء إنه ليس رقم هاتف |
| Bu Paige'in numarası değil... yani, oldukça büyük bir eroin kaynağı olsa bile, sanırım işin tamamını O yürütmüyor. | Open Subtitles | هذا ليس رقم بيج بالرغم من ان لديها كميات كبيرة من الهيروين أعتقد نحن يمكن أن نفترض انها ليست كل شيء |
| Bulduğun numara, telefon numarası değil. Onlar gerekli numaralar. | Open Subtitles | ذلك الرقم الذي عثرت عليه ليس رقم هاتف إنه مفتاح الجواب |
| Sekiz haneli bir seri o yüzden telefon numarası değil. | Open Subtitles | إنّها سلسلة من 8 أرقام، لذا فإنّها ليست رقم هاتف. |
| Bunlar telefon numarası değil. Enlem ve boylam. | Open Subtitles | هذه ليست أرقام هواتف انها خطوط طول و عرض |
| - Bu gerçek bir içki üreticisi lisans numarası değil. | Open Subtitles | هذا ليس رقم رخصة التصنيع الحقيقي. |
| - Bu bir telefon numarası değil. | Open Subtitles | إنه ليس رقم هاتف |
| Bu bir telefon numarası değil. | Open Subtitles | إنّه ليس رقم هاتف. |
| - Sosyal güvenlik numarası değil. | Open Subtitles | هذا ليس رقم ضمان أجتماعي |
| - Bu onun sicil numarası değil. - Russell Jeter. | Open Subtitles | ليس رقم بطاقة هويته - (راسل جيتر) - |
| - Telefon numarası değil. | Open Subtitles | ليس رقم هاتف. |
| Telefon numarası değil. | Open Subtitles | و ليست رقم هاتف |
| Bunlar sicil numarası değil, coğrafi koordinatlar. | Open Subtitles | هذه ليست أرقام تسلسلية .أنها أحداثيات جغرافية |
| Sosyal Güvenlik numarası değil, Sağlık numarası değil. Noble müşterilerinin dosya numaraları değil. | Open Subtitles | ،ليست أرقام طبية (ليست أرقام قضايا مرضى لـ (نوبل |