"oğlu için" - Translation from Turkish to Arabic

    • لابنه
        
    • على ابنها
        
    • أجل ابنه
        
    • لإبنه
        
    • لابنها
        
    • لإبن
        
    • أجل ابنته
        
    • من أجل ولده
        
    • على إبنه
        
    • لأبنها
        
    • لأجل ابنها
        
    oğlu için bir tavsiye mektubu yaz ve sana ömür boyu borçlansın. Open Subtitles وضع كلمة طيبة في لابنه انه مدين لك إلى الأبد.
    Kendine oğlu için en iyisini istediğini ileri sürecek pahalı bir avukat tutacak. Open Subtitles وهو ستعمل مجرد الحصول محام عالية الثمن التي سوف ندافع انه يريد فقط ما هو أفضل لابنه.
    Bir anne oğlu için endişelenmez mi, hemde oğlunun hayatının en önemli gününde? Open Subtitles أليس من حق الأم أن تقلق على ابنها في أهم يوم في حياته؟
    Ölüm bu şişeyi vaftiz oğlu için getirmişti, onu başarılı bir doktor yapacağının sözünü veriyordu. TED جلب الموت هذه القارورة من أجل ابنه بالمعمودية، واعدًا إياه بجعله طبيبًا ناجحًا.
    oğlu için o anın bir parçası olamamak onu üzmüştü. Open Subtitles وشعر بالحزن بأنهُ لم يكن جزءاً من تلك اللحظة لإبنه
    Suçlu oğlu için hissettiği aptal hayvani sevginin yanında yer alıyor. Open Subtitles لا يتلاشى، بل يبقى معها بحبّها لابنها المجرم
    Caesar, dostu Kral Herod'un oğlu için yaptığı şeyden pişman olmayacak. Open Subtitles ... القيصر سوف لن يأسف بما يفعل لإبن... الصديق، الملك هيرود
    İşte, oğlu için ötanazi isteyen bir baba. Open Subtitles أب يرغب بتطبيق الـ"يوثانيجيا" من أجل ابنته
    Biliyor, atlatacakmış. oğlu için en iyisini istiyor. Open Subtitles يعرف أنه سيكون بخير يريد ما هو أفضل لابنه فقط
    Bence oğlu için elinden geldiğince hayata tutunmaya çalıştı. Open Subtitles أعتقد أنه صمد في حياته قدر ما أمكنه لابنه.
    Tahtalarıyla küçük oğlu için bir anıt yapabilsinler diye. Open Subtitles وأن يأخذوا خشب الكنيسة ليصنعوا منه شاهد ضريحٍ لابنه الصغير. نصب تذكاري.
    Zavallı kayıp oğlu için perişan olmuş. Open Subtitles دائما تبكي على ابنها وقلقة عليك حقا المسكينة فقدت هاربا
    Acilen sizi hapisten çıkartmanın bir yolunu bulmalıyız Bayan Phillips oğlu için çok endişeleniyor. Open Subtitles باستثناء المهمة العاجلة لإخراجك من السجن... السيدة "فيليبس" قلقة جدا على ابنها
    oğlu için geldi. Open Subtitles لقد جاء من أجل ابنه
    oğlu için, Komiser. Open Subtitles من أجل ابنه ملازم
    On yıl önce, oğlu için yemek çalan bir baba varmış. Open Subtitles قبل أكثر من عشر سنوات كان هناك رجل سرق بعض الغذاء لإبنه
    Ve o adama kim onun küçük oğlu için aldığımız evi... geri verdiğimizi söyleyecek? Open Subtitles ومن سيـخـبر ذلك الـرجل بأننا وجدنا منـزل لإبنه وقـمت بالتخـلي عنه فـحسب؟
    Ama ben yanından geçerken oğlu için dua ettiğini söylediğinden eminim. Open Subtitles لكن عندما مررت بقربهم، أظن أنني سمعتها تهمس بما يشبه "الدعاء لابنها"
    Sonunda Maya oğlu için koruma desteğine sahip oldu. Open Subtitles (أخيراً، حظيت (مايا ببعض الحماية لابنها
    Bir kapıcının oğlu için hiç de fena değil. Open Subtitles ترقية لا بأس بها بالنّسبة لإبن حارس العمارة
    İşte, oğlu için ötanazi isteyen bir baba. Open Subtitles أب يرغب بتطبيق الـ"يوثانيجيا" من أجل ابنته
    Çünkü bir babanın oğlu için her şeyi yapabileceğine inanıyorum. Open Subtitles لماذا يريد الكذب علينا؟ لاني أؤمن بأن ألاب سيفعل أي شيء من أجل ولده
    Pardon, ama uzun süredir kayıp olan oğlu için ızdırap çeken birini kandırmak? Open Subtitles آسف، لكن إستغلال رجل ما زال حزين على إبنه المفقود؟
    oğlu için. Open Subtitles {\fnTraditional Arabic\fs36\b1}لأجل ابنها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more