"oğluydu" - Translation from Turkish to Arabic

    • ابن
        
    • كان إبن
        
    • كان الإبن
        
    • كان أبن
        
    • لقد كان هو
        
    Babam yoğun çikolata renk tonunu aldığı bir hizmetçinin oğluydu. TED والدي هو ابن خادمة والذي ورث منها لون البشرة والتي على هيئة الشوكولاتة الداكنة المكثفة.
    Sonny'yi öldüren adam Sonny'nin 8 yıl önce evimizin önünde öldürdüğü adamın oğluydu. Open Subtitles لقد قتل احدهم سوني كان هذا ابن الرجل الذي قتله سوني امام بيتي منذ سنوات
    Manchester'deyken beni Reginald Glower'e yapmaya çalıştı. Kasabın oğluydu. Open Subtitles في مانشيستر كانت امي تحثني على مرافقة ابن القصاب
    Paulie'nin iki kardeşi vardı. Tino, John'un oğluydu, Vinnie de Jimmy'nin. Open Subtitles كان لبولي شقيقان, كان تينو ابن جون, وفيني ابن جيمي
    Masaryk, Thomas Masaryk ın oğluydu. Çek devletini kurucusu. Open Subtitles كان ماساريك هو ابن توماس ماساريك مؤسس الدولة التشيكية
    Silah ustası bunu kızının müstakbel kocası için yaptı ve adam bir asilzadenin oğluydu. Open Subtitles صانع الأسلحة صنع هذا المسدس للزوج المتوقع ولقد كان ابن نبيل ، صحيح
    Willy Wonka, şehrin en ünlü dişçisinin oğluydu. Open Subtitles كان ويلي وانكا ابن اشهر طبيب أسنان في البلدة
    Şenol un oğluydu galiba, değil mi? Open Subtitles يبدو أن ذاك الطفل هو ابن شانول، أليس كذلك؟
    Lannisport yakınlarında yaşayan bir balıkçının oğluydu. Open Subtitles انه ابن احد الصيادين يقطن بالقرب من لانيسبورت
    Cohle'un vurup öldürdüğü kişi yaşlı adamın oğluydu. Open Subtitles الرجل الذي قتله كول هو ابن العجوز الميت في المنزل
    Stoick şefin oğluydu ve bu yüzden yetkili oydu. Open Subtitles ستويك كان ابن الزعيم, لذلك تولى هو زمام السلطة
    Çeteden arkadaşları tarafından öldürülen kocasının oğluydu. Open Subtitles ‫كان ابن زوجها الأحمق ‫الذي قتله أفراد عصابته.
    Bugün kurtardığınız kedi kralın oğluydu, Prens Lune. Open Subtitles ..القط الذى أنقذتيه اليوم هو "ابن الملك،الأمير"لون
    Oradaki bir çiftçinin oğluydu. Benim hikayelerimle daima ilgilenirdi. Open Subtitles ابن المزارع , كان دائما مهتم بقصصي
    20 yaşındaydı ve bir okul arkadaşımın oğluydu. Open Subtitles كان في العشرين من عمره كان ابن احد زملائي في المدرسة ...
    Saraydan kaçırdığın kişi Jong'un oğluydu. - Ne? Open Subtitles الشخص الذى هربته من القصر كان ابن فونغ.
    (Gülüşmeler) -- bu kızın bir bebeği oldu, ve bu bebek Tanrı'nın oğluydu," Yani, bu hikayeyi de diğeri kadar gülünç bulurdum. TED (ضحك) -- وكان لها طفل ، وهذا هو ابن الله ". يعني أنا اعتقد أن هذا مثير للسخرية تماما.
    Ve şimdi de şeytanın oyununu oynayan Parkis'in oğluydu. Open Subtitles و الآن أملك ابن (باركيس)ّ يلعـب لعبة الشيطـان
    Atamante, rüzgar tanrısı Eolo'nun oğluydu. Open Subtitles اتامانتي كان إبن إيالوا إله الريح
    Benim büyük büyük dedem, üçüncü kontun en genç oğluydu. Open Subtitles جد جد جدي كان الإبن الأصغر للإيرل الثالث يا إلهي.
    Sean'ı tanıyordum. Sean, rahibin oğluydu. Open Subtitles حسنا, أنا أعرف شون شون كان أبن وزير
    Onu değerli kılan oğluydu. Open Subtitles لقد كان هو الشخص الذي جعل الحياة جديرة بالإهتمام

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more