O arabanın arkasına geldiğimde gördüğüm şey hayatta karşıma çıkan en zor şeydi. | Open Subtitles | عندما أتيت لك خلف تلك السيارة لقد كان أصعب شىء على أن أسمعة |
O arabanın içinde adamın kadınla bağlantısını gösteren hiçbir şey kalmamış. | Open Subtitles | هناك لا شيء تَركَ في تلك السيارة الجيبِ الذي يُوصلُه إليها. |
O arabanın duruyor olduğunu hiç fark etmemiştim, ve bence bundan çok daha iyisini yapabiliriz. | TED | لكنني لم أعرف ما سبب توقف تلك السيارة و أعتقد أنه باستطاعتنا أن نقوم بعمل أفضل من ذلك |
O arabanın şoförünü hala bulamadılar, David. | Open Subtitles | إنهم إلى الآن لم يجدوا سائق تلك السياره ديفيد |
O arabanın kara kutusu olabilir ve bu kara kutuda montajlanmış kısımları bulabiliriz. | Open Subtitles | قد تحتوى تلك السياره على صندوق اسود وقد يكون قد سجل ما حدث خلال الساعه التى قد ازيلت |
Bir yıl önce bugün, bir araba bana çarptı ve beni eski yaşantımdan koparıp yeni yaşantıma sürükledi, yani O arabanın da şerefine! | Open Subtitles | اليوم اكون قد أكملت سنة علي اصتدامي بتلك السيارة وتلك الصدمة أخرجتني من حياتي القديمة |
Hepimiz O arabanın içindeydik. Seçme şansımız yok. | Open Subtitles | لقد كنّا جميعاً في تلكَ السيّارة لا خيار لديك |
Beni parmaklamaya çalışman, ilk defa O arabanın içindeydi. | Open Subtitles | تتذكّر المرة الأولى حاولت أن تجعلني أركب في تلك السيارة |
25 yıI önce bu sokakta, O arabanın arkasında. | Open Subtitles | كان ذلك منذ 25 سنة على هذا الشارع في مؤخرة تلك السيارة |
Carlton hala O arabanın içinde. - Suyun altında! | Open Subtitles | كارتون , لا زال في تلك السيارة تحت الماء |
Bakın, kocanızı suçladım çünkü O arabanın sağlam olduğunu sanmıştım. | Open Subtitles | انظري، لقد أدنت زوجكِ لأنني اعتقدت أن تلك السيارة كانت خالية من العيوب |
Parçaladığın O arabanın öğretmeninin arabası olduğunu söylemiştin. | Open Subtitles | تلك السيارة التي حطّمتها، ظننت أنك قلت أنها تخص معلمك. |
Bu da O arabanın o gece ofiste yaşanan her şeyi hatta en başta Lance'in oraya neden gittiğini kaydemiş demektir. | Open Subtitles | مما يعني أن تلك السيارة كانت تسجل كل شيء حدث في ذلك المكتب بما فيها لماذا كان " لانس " هناك |
Sen de O arabanın içinde olabilirdin. Ne? | Open Subtitles | كان لابد أن تكون في تلك السيارة ماذا؟ |
O arabanın hemen kaldırılmasını istiyorum. | Open Subtitles | وأريد أن تتحرك تلك السيارة الآن |
Hammer bir buçuk yıl boyunca O arabanın içinde yaşadı. | Open Subtitles | وعاش "هامر" في تلك السيارة لمدة عام ونصف |
Dostum, O arabanın içinde tam bir rock yıldızı olacaksın. | Open Subtitles | أنت يا صديقي , نجم ساطع في تلك السيارة |
O arabanın tek eksiği benzindi. | Open Subtitles | كل ما كانت تحتاجه تلك السيارة هو الوقود |
Ama O arabanın halini aklımdan çıkaramıyorum, onun yüzünü, Christine'nin yüzünü | Open Subtitles | لكنني لا أستطيع إبعاد صورة تلك السياره من رأسي (أو إبعاد وجهه، أو وجه (كريستين |
O arabanın içinde bir bomba var. | Open Subtitles | توجد قنبله فى تلك السياره |
Carl O arabanın içinde aptal gibi durur. | Open Subtitles | كارل) سيبدو كالأغبياء بتلك السيارة) |
Sende O arabanın içindeydin. | Open Subtitles | كنتَ في تلكَ السيّارة |