"o benim kardeşim" - Translation from Turkish to Arabic

• إنه أخي
• هو أخي
• إنه شقيقي
• إنّه أخي
• إنها أختي
• إنها شقيقتي
• إنه أخى
• هو أَخُّي
• انه أخي
• أنه أخي
• هذا أخي
• هي أختي
• هذه أختي
• وهو أخي
• هو اخي

O benim kardeşim. Ona zarar gelmesini istemem.
. حسناّّ ، أنا أهتم إنه أخي ولا أريد رؤيته يتعرض لأذى

O benim kardeşim. Ailemiz Barbados'tayken ben bakıyorum.
إنه أخي أنا أعتني به و والدانا في الباربادوس

Burada yaşıyorum, O benim kardeşim ve 911'i aramamak.. için 15 saniyeniz var. - Whoa, whoa.
أنا أسكن هنا وهذا هو أخي وأمامكما 15 ثانية قبل أن أتصل بـ 911 النجدة

O benim kardeşim ve sana bir şey daha söyleyeyim Joanne, insanlara biraz sıcak davransaydın belki senden korkmazlardı.
إنه شقيقي وسأقول لك شيئاً آخر جوان ربما إذا عاملت الناس بلطف بعض الشيء لما خافوا منك

- Sen farklı bir şey seçebilirsin. - O benim kardeşim.
تستطيعين الاختيار بشكل مختلف - إنّه أخي -

Kontrol etmene gerek yok. O benim kardeşim, şimdi 16 yaşında.
لا تسأل إنها أختي و هي بالسادسة عشر الآن

Ağır gelmiyor, O benim kardeşim mi diyeceğim sanıyorsun?
مالذي تعتقده, إنه نوع من "أوه إنه ليس عبءً , إنه أخي" مثل هذه التفاهات؟

- Yol çok uzun. O benim kardeşim, lanet olası. Kes dırdır etmeyi.
إنه أخي بحق الجحيم هلاّ سكتي قليلاً

Sonuçta O benim kardeşim ve herşeyi bilmek istiyorum.
إنه أخي وأريد أن اعرف كل ما سيحصل

- O benim kardeşim. - İkinci kardeşin mi?
{\1cH444444\3cHFFFFFF}إنه أخي - أخاكِ الثاني ؟

Gerçek şu ki, O benim kardeşim. Tesisatçı benim kardeşim.
.لكن بالواقع، إنه أخي .السباك هو أخي

O benim kardeşim ve dolayısıyla benim sorumluluğumda.
إنه أخي ولذلك فهو مسؤوليتي

O benim kardeşim. O ailemden kalan son kişi.
إنه شقيقي وعائلتي الوحيدة

Yalvarırım. O benim kardeşim!
إنّني أتوّسل إليك إنّه أخي الصغير

- O benim kardeşim. Onu herkesten iyi tanırım ve onu seviyorum.
إنها أختي أعرفها أكثر من أي شخص آخر, وأحبها

- O benim kardeşim.
إنها شقيقتي ، سأقوم بإستعادتها

O benim kardeşim Bana kızgın çünkü çok büyük bir budalalık ettim
إنه أخى, و هو لا يعلم هذا لأنى تصرفت بحماقة معه مؤخراً

O benim kardeşim.
هو أَخُّي.

O benim kardeşim ve onu seviyorum da, ama orada olmaması gerektiğini ikimiz de biliyorduk.
انه أخي و أنا أحبه و لكن كلانا يعرف أنه كان من المفترض ألا يكون هناك

O benim kardeşim. Elimden gelen her şeyi yapmaktan başka seçeneğim yoktu.
أنه أخي, لا يمكن أن أتركه هكذا يجب أن أفعل له شيئاً ما

Bak, sana diyorum, O benim kardeşim ve onu seviyorum bunu yapmanı istemiyorum!
اخبرك أن هذا أخي وأحبه ، ولا أريدك أن تفعل هذا به

O benim kardeşim. Ne şanslıyım, değil mi?
هي أختي , كم أنا محظوظة , هاه ؟

Affedersiniz. O benim kardeşim.
عفواً ، هذه أختي

Hayır ama onu tanıyorum. O benim kardeşim.
كلا, ولكني أعرف وهو أخي

O benim kardeşim ve onu seviyorum.
هو اخي وانا احبه