Bütün o duygular; suçululuk, öfke ve üzüntü var ya, | Open Subtitles | كما تعلمين، كُلّ تلك المشاعر من الشعور بالذنب والغضب والحزن؟ |
Birbirimize tarif ederken bile güçlük çektiğimiz o duygular. | TED | أنتم تعلمون، تلك المشاعر التي نستصعب وصفها لبعضنا؟ |
Tüm o duygular etrafta uçuştuğu için ortalık dağılıyor mu? | Open Subtitles | هل يغدو الأمر فوضويًّا مع كلّ تلك المشاعر المترامية هنا وهناك؟ |
Tüm o duygular ve Süper Ay. | Open Subtitles | كل تلك المشاعر ممتزجة بتأثير القمر العملاق. |
Ama yakında o duygular ne kadar yanlış gerçekleştirmek için gelecek. | Open Subtitles | ولكن سوف يأتي قريبا لتحقيق فقط كيف مضللة تلك المشاعر. |
Annemle babamın ardından ağlamasına izin vermemen yüzünden o duygular coşup Luke'la bana patlayacak. | Open Subtitles | لكن لانك لم تجعلي ابي وامي يحزنون من اجلك تلك المشاعر سوف تتراكم |
Onca senenin ardından karşıma çıkınca o duygular, hatıralar ve-- | Open Subtitles | أنا أعني انها كانت هناك بعد كل هذه السنوات ...كل تلك المشاعر و الذكريات |
Felaket olmayınca da, bütün o duygular derinlerde gömülü kalmaya devam etmiş. | Open Subtitles | وبدون الأزمة، فإن تلك المشاعر تظل خفية |
Ollie'yi yeniden gördüğüm anda, bütün o duygular aniden ortaya çıkıverdi. | Open Subtitles | لحظة رأيت (أولي) ثانية عادت كل تلك المشاعر بسرعة |
İnan bana, o duygular yitip gitti. | Open Subtitles | صدقني، تلك المشاعر ماتت. |
İnan bana, o duygular yitip gitti. | Open Subtitles | صدقني تلك المشاعر ماتت |