| O evdeki her şeyi ben almıştım. Her şeyi. | Open Subtitles | أنا أخترت كل شيء لذلك المنزل أخترت كل شيء |
| Keşke söyleyebilsem. O evdeki her şeyi ben almıştım. | Open Subtitles | يا ليتني أستطيع ان اقول لها بأنني انا التي أخترت كل شيء لذلك المنزل |
| O evdeki her şeyi ben almıştım. Her şeyi. | Open Subtitles | أنا أخترت كل شيء لذلك المنزل أخترت كل شيء |
| O evdeki herhangi biriyle görüşen, herkesi denedik. | Open Subtitles | و أي شخص يدخل إلى ذلك المنزل و لقد استهلكنا القائمة انتظروا قليلاً |
| Bir de, yanılıyor olabilirim, ama galiba O evdeki insanlar seks yapıyordu. | Open Subtitles | بالاضافه، انه ربما اكن مخطأً بذلك ولكني اعتقد ان الناس كانوا يمارسون الجنس في ذلك المنزل |
| Şimdi, O evdeki duşun çalışıp çalışmadığını görelim. | TED | حسناً, لنرى ما اذا كان الحمام في ذلك البيت يعمل |
| Keşke söyleyebilsem. O evdeki her şeyi ben almıştım. | Open Subtitles | يا ليتني أستطيع ان اقول لها بأنني انا التي أخترت كل شيء لذلك المنزل |
| O evdeki tüm saatlerin durduğunu ve ortalıkta gecelikle dolaştığını duydum. | Open Subtitles | سمعت كل الساعات توقفت في ذلك المنزل وهي تتجول فقط في لباس قصير |
| O evdeki bir şey onu canavara çeviriyor. | Open Subtitles | شيء ما يخص ذلك المنزل حولني إلى وحش |
| O evdeki bir şey onu canavara çeviriyor. | Open Subtitles | شيء ما يخص ذلك المنزل حولني إلى وحش |
| Fiona'nın, kızının ve O evdeki her sürtük cadının kellesini. | Open Subtitles | وابنتها وكل ساحرة ساقطة في ذلك المنزل |
| O evdeki her kim ise ya kardeşimi öldürdü ya da onu tuzağa düşürdü. | Open Subtitles | أياً كان من في ذلك البيت فهو إما قتل أخي أو أوقع به |
| Çünkü O evdeki insanların orada bulunma nedenimizi bilmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | لأن أولئك الناسِ في ذلك البيت مِنْ الضروري تذكيرهـم بمـا نقوم به |