"o güzel" - Translation from Turkish to Arabic

    • الجميل
        
    • إنها جميلة
        
    • الجميلة التي
        
    • أنها جميلة
        
    • هي جميلة
        
    • الجميلتين
        
    • الجميله
        
    • الجميلة تلك
        
    • الجميلة على
        
    Onu öldürmek zorunda kalacağımı sanmıyorum. Sadece o güzel suratı iyice dağıtacağım. Open Subtitles لا أظن أننى مضطر لقتلها فقط سأحوّل هذا الوجه الجميل لقطعة هامبورجر
    Benim için inşa edeceğin o güzel sahneyi hatırlıyor musun? Open Subtitles أتذكُر يا أبي؟ المسرح الجميل الذي أردت أن تبنيه لي
    o güzel, akıllı, kendine güvenen bir kadın ve her yanından vahşi bir cinsellik fışkırıyor. Open Subtitles إنها جميلة وذكية وواثقة بنفسها وهي فقط كقنبلة جنس خام
    Ama keyfin bilir. Yapacağın o güzel şeyleri düşünmeye devam et. Open Subtitles ولكن حسناً، فكّر في الأمر وفي كل الأمور الجميلة التي ستفعلها
    Çünkü o güzel, izin verdim. Open Subtitles ولكن بما أنها جميلة فأنا موافق
    Güzel, güzel kız. Güzel... o güzel. Open Subtitles بنت جميلة جميلة الجميلون هي جميلة
    Biri yanlış cevap verdiğinde devirdiğin o güzel kahverengi gözlerine de. Open Subtitles وطريقة تحريكك لعينيك البنيتين الجميلتين عندما يعطي شخص ما اجابة خاطئة
    o güzel gözlerini yerinden çıkarmadan bana bakmayı kes çocuk! Open Subtitles ابعد تلك العيون الجميله عني قبل ان اقتلعهم ايها الولد
    Tahta kutu, patlayıcı yok. o güzel kafanı yorma sen. Open Subtitles صندوق خشبي، لا وجود لمتفجرات لا تقلق رأسك الصغير الجميل
    Seni güzelce hazırlayıp, o güzel yüzüne harika bir gülümseme konduracaklar? Open Subtitles يظهرونك بشكلٍ جيد. ويمنحونك ابتسامة جميلة على هذا الوجه الجميل, حسناً؟
    Beni öptüğü için o güzel ağzına yumruğu indirmedim henüz. Open Subtitles فما أزال مدينة له بلكمة على فمه الجميل بسبب تقبيلي
    Yani eğer o güzel, sıcak yatağı kaybetmek istemiyorsan şu hayallerden kurtulsan iyi olur. Open Subtitles إذا لم تكن تريد أن تخسر ذلك الفراش الدافئ الجميل من الأفضل أن تتخلض من تلك الأحلام
    Birazdan hareme geliyorum. Sen o güzel kafanı siyasetle yorma. Open Subtitles لا تشـغلي ذهنكِ الصغير الجميل حول السـياسـة
    Belki de o güzel boynundaki zincirdedir. Open Subtitles ربما فى هذه السلسله التى حول عنقق الجميل
    Eh, şimdi onun yaşlı olduğunu söylüyorum. o güzel biri olarak bilinir. Open Subtitles ‫الآن أقول إنه كبير بما يكفي ‫يقال إنها جميلة
    o güzel ve son sınıf. Open Subtitles إنها جميلة وأقدم
    Elimizde olan tüm kanıtlar, karanlık maddenin orada olduğunu söylüyor ve gökleri dolduran o güzel sarmal galaksilerde olan bir sürü şeyi açıklıyor. TED كل الأدلة التي نملكها تثبت أن المادة المظلمة موجودة وذلك يتمثل في كثير من الأشياء في تلك المجرات اللولبية الجميلة التي تملؤ السماء.
    İnsanlar neden evlerini, turist olarak gittiğimiz o güzel evlerini terk ediyorlar? TED لماذا يهجر الناس بلادهم، بلادهم الجميلة التي نزورها كسياح؟
    o güzel sadece benim tipim! Open Subtitles أنها جميلة ، أذن فهى من نوعى المفضل
    Güzel, güzel kiz. Güzel... o güzel. Open Subtitles بنت جميلة جميلة الجميلون هي جميلة
    o güzel yeşil gözlerde kızgınlık görüyorum. Open Subtitles كل ذلك الغضب فى تلك العينين الخضروين الجميلتين ؟
    Tabii o güzel geminin enkazının sahilimizde olması gemide bulunanlar için bir trajedi olsa da, bu harika bölgenin insanlarını bir araya getirmede bir aracı olmuştur. Open Subtitles وعندما تحطمت السفينه الجميله فوق الساحل بالتأكيد كانت مأساه لمن كان بالسفينه
    Şayet çıktığında o güzel şartlı tahliye memurunu görmezsen ben senin o güzel küçük kızını görmek zorunda kalacak ve bu canavarı iliklerine kadar hissetmesini sağlayacağım. Open Subtitles إن لن تذهب وترى ضابطة المُراقبة الجميلة تلك فسوفَ أُضطر لأن أذهب وأرى أبنتك وأغتصبها
    Fakat o güzel kadını sevişmek için yatağa yatırdığımda Open Subtitles لكن عندما أطرح تلك المرأة الجميلة على سريرنا وأمارس الحب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more