O sadece bir fıstık değil tamam mı? O gerçekti. | Open Subtitles | إنها ليست أي فتاة لقد كانت حقيقية |
Hadi ondan konuşalım biraz. O gerçekti değil mi? | Open Subtitles | ،فلنتحدّث عن هذا للحظات لقد كانت حقيقية |
- O gerçekti. - Yüzde yüz. | Open Subtitles | لقد كانت حقيقية مئة بالمئة |
O gerçekti. Yemin ederim. | Open Subtitles | حسن, لقد كان حقيقيا أنا أقسم على هذا |
Anne, O gerçekti. | Open Subtitles | أمي , لقد كان حقيقيا |
O gerçekti ve harikaydı, ve o gerçekten harikaydı. | Open Subtitles | كان هذا حقيقياً و رائعاً و كان رائعاً حقاً |
Sanırım O gerçekti. | Open Subtitles | ان اعتقد انها كانت حقيقية |
O gerçekti ve bir adı vardı. | Open Subtitles | كانت حقيقية وكان لها اسم |
O gerçekti. | Open Subtitles | كانت حقيقية. |
Hayır, O gerçekti. | Open Subtitles | لا ذلك كان حقيقيا |
Evet, O gerçekti. | Open Subtitles | نعم، انه كان حقيقيا. |
O gerçekti, efendim. | Open Subtitles | هذا كان حقيقيا يا سيدى |
O gerçekti. | Open Subtitles | كان حقيقيا |
O gerçekti. Uyguladığımız tedavi onu iyileştirdi. | Open Subtitles | كان هذا حقيقياً وقد نجح العلاج |