O köprünün üzerinde olduğum tek zaman otobüsle eve dönerken. | Open Subtitles | الوقت الوحيد الذي أمّر فيه من هذا الجسر عندما أكون عائداً إلى المنزل على متن حافلة |
Biraz araştırma yaptım. İnternette O köprünün resimlerine baktım. | Open Subtitles | لذلك قمت ببعض البحث و نظرت الى صور من على شبكة الإنترنت عن هذا الجسر |
O köprünün altında hepimizin 2077'den gelmesini bekleyeceksin sonra herkesi öldüreceksin. | Open Subtitles | عليك الانتظار تحت هذا الجسر ل لنا جميعا للوصول من 2077 ثم قتل الجميع. |
Yani, O köprünün altındaki bir yerde birikmiş sıvamadan gelen tortu Hummer'ın lastiklerine sıkışmış. | Open Subtitles | حتى الرواسب من الرملي تراكمت في مكان ما تحت ذلك الجسر ثم حصلت التقطت في معالجته الإطارات من نوع همر. |
O köprünün altında biz çalışmayız. Fahişeler orayı kapmış durumda. | Open Subtitles | نحن لا نقوم بأعمال تحت ذلك الجسر والمومسات يحصلن على النقود |
Senin yüzünden O köprünün üstünde binlerce masum insan hayatını kaybetti. | Open Subtitles | كان هناك أكثر من 100 بريء والذين ماتو على ذلك الجسر بسببك |
O köprünün kontrolünü ele geçirmek gerekiyor. | Open Subtitles | المفتاح لذلك هو السيطرة على هذا الجسر |
O köprünün altında bir cüce var. | Open Subtitles | تحت هذا الجسر يوجد قزم |
O köprünün beni adaya ulaştıracak kadar sağlam olduğundan emin ol. | Open Subtitles | تأكدي أن يكون ذلك الجسر بالمتانةالمناسبة... ليحملني لتلك الجزيرة ... |