Belki de sigara içmek o kadar kötü bir şey değildir. Yani baksanıza, en azından temiz hava alıyoruz. | Open Subtitles | ربما التدخين ليس بذلك السوء أعني ، لقد أخرجنا للجو المنعش |
Hem o kadar kötü bir şey değil zaten. | Open Subtitles | ليس الأمر بذلك السوء |
Paul o kadar kötü bir insan değil. | Open Subtitles | بول ليس بذلك السوء |
o kadar kötü bir şey ki Bana Kod 44'ü yapmamı söyledi. | Open Subtitles | شيء سيء لدرجة أن يطلب مني التحول للبند 44 |
o kadar kötü bir şey ki Tommy buraya, Haven'a saklanmaya geldi. | Open Subtitles | شيء سيء لدرجة أن المحقق (تومي)جاء إلى هيفان يختبى |
o kadar kötü bir anım yok ki. | Open Subtitles | انا ليس لدي شيئ بذلك السوء |