Görünen o ki, Ruslar Oder'in ilerisindeki bir demiryolunu ele geçirmişler. | Open Subtitles | على ما يبدو، الروس أستولوا على جسر للسكك الحديدية فى أودر |
Demek ki görünen o ki baya genç olduğum . | Open Subtitles | أعني، على ما يبدو أنني صغيرة جداً على هذه الحفلات |
Neden? Görünen o ki şirket kurallarına uymakta pek başarılı değilim. | Open Subtitles | على ما يبدو , أنني لستُ جيداً كثيراً بالتزام خطّ الشركة |
Görünen o ki, bir seyahat gemisinde 8 yıl mühendis olarak çalışmış. | Open Subtitles | يبدو أنه قد تم وضعه لثماني سنوات كمهندس على متن سفينة سياحية |
Ve görünen o ki bu doktoru etkilememiş, çünkü bana bir kutuda yaşadiğimi ve yaş meselesine kafayi taktiğimi söyledi. | Open Subtitles | و على ما يبدو ليس كفاية لإثارة اعجاب الطبيب و الذي يقول أني أعيش بتحفظ لأني أهتم قليلاً بفارق السن |
Görünen o ki, Meksika'da işler iyi gitmemiş ve eve dönüyormuş. | Open Subtitles | على ما يبدو، الأمور لم تنجح في المكسيك وسوف ترجع للبيت |
Görünen o ki, Meksika'da işler iyi gitmemiş ve eve dönüyormuş. | Open Subtitles | على ما يبدو، الأمور لم تنجح في المكسيك وسوف ترجع للبيت |
Küçük yarışmacılar, anlaşılan o ki, canlı yayına sarhoş çıkarıldı. | Open Subtitles | المتسابقان الصغيران على ما يبدو كانوا ثملين أثناء البث الحى |
Demem o ki bu kadar uğraşıp da hak ettiğinizi alamadığınızı görmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أراكم تبذلان كل هذا المجهود ولا تحصلان على ما تستحقان |
Ve şimdi görünen o ki, babasının günahlarını almış durumda. | Open Subtitles | والآن على ما يبدو ان خطايا الأب, قد ورثها الأبن. |
Görünen o ki bunların hepsi evrensel bir dilin parçası. | TED | إنهم جميعا جزء من لغة عالمية، على ما يبدو. |
Görünen o ki Beam adında bir diş sigorta şirketi varmış. | TED | حسناً، على ما يبدو، هناك شركة تأمين لطب الأسنان تدعى "بيم". |
Ancak görünen o ki, çoğunlukla birbirimizden korkuyoruz. | TED | ولكن أكثر ما نخشاه، على ما يبدو هو بعضنا البعض. |
Anlaşılan o ki, MÖ 600 yılında Kudüs'te herkes kötü ve şeytani imiş. | TED | الآن ، على ما يبدو انه في القدس في عام 600 قبل الميلاد، كان الجميع سيئون واشرار تماما. |
Görünen o ki, 18 yıl önce şüphelimiz, Devrimci Savaşı aktörlerinden birinin ona tecavüz ettiğini iddia etmiş. | Open Subtitles | حسناً، يبدو أنه منذ 18 عاماً مضت ادعت المشتبه بها أنه قد تم اغتصابها من قِبل أحد ممثلي حرب الاستعمار |
- Görünen o ki trafik kazasının bir suikastle bağlantısı varmış. | Open Subtitles | تبين أن الحادث الذي كنت أحقق به مرتبط بجريمة قتل سابقة |
Görünen o ki... | Open Subtitles | ومنذ 3 أشهر عرفت شيئاً لذلك أعني أتضح أنها |
Görünen o ki, bir su kaçağı var ve şef, benden ameliyat öncesi tüm hastaları kliniğe taşımamı istedi. | Open Subtitles | يبدو أنّ هناك تسرّباً ما والزعيم يريدني أن أنقل كلّ مرضى التحضير الجراحيّ إلى العيادة من يملك الوقت لمساعدتي؟ |
Yani diyeceğim o ki 20 dakika önce üzerimde bir pantolon bile yoktu. | Open Subtitles | أظن أن ما أقصده هو أنني منذ عشرين دقيقة لم أكن أرتدي سروالاً |
Anlaşılan o ki ona gizli bir şey verdiğimi sanıyordun. | Open Subtitles | ومن الواضح انك اعتقدت انني اعطيته شيئا بالخفاء |
Demem o ki, eğer bunlar daha az kolay gelmeye başlarsa senin yanında olduğumu biliyorsun değil mi? | Open Subtitles | أقصد، على سبيل الاقتراح فحسب، إن أصبح الوضع أقل هوانًا بأي وقت فإنّك تعلم أنّي لجوارك دومًا، صحيح؟ |
Her ne yaşadıysan bana söyleyemediğin şey her neyse görünen o ki anlamı olmayan şeyleri anlamlandırmaya çalışıyorsun. | Open Subtitles | أياً تكن تجاربك، أياً يكن ما لا تستطيع أو ما لا تريد إخباري به... أعتقد أنّك تبحث عن معنى أشياء لا معنى لها. |
Görünen o ki geçen gece eve geldiğinde merdivenden düşmüş. | Open Subtitles | يبدو أنه عندما وصل تلك الليلة سقط من على الدرج |
Görünen o ki insanların mahkemeye geri gelmesini sağlayan para değil. | TED | تبيّن أن المال ليس ما يجعل الأشخاص يعودون إلى المحكمة. |
Görünen o ki suç mahalli bağımlı gençler ve satıcılarla ünlü Carmel Yolu'nun hemen yukarısında. | Open Subtitles | يبدو بأنّ المنطقة معروفة للغاية، هناك قُرب طريق كارمِل" هي منطقة معروفة بين المُراهقين والتجّار" |