"o noktada" - Translation from Turkish to Arabic

    • عند هذه النقطة
        
    • في تلك اللحظة
        
    • في تلك المرحلة
        
    • عند تلك النقطة
        
    • في هذه النقطة
        
    • وعند هذه النقطة
        
    • وفي تلك المرحلة
        
    • عند تلك المرحلة
        
    Ama O noktada olan şey beni kesinlikle mest etti. TED ولكن أدهشني ما حدث عند هذه النقطة من التحول وللغاية.
    Böylece ben de kararımı veririm ve O noktada neyin ne olduğunu görürüz. Open Subtitles بهذا الشكل سأتمكن من اتخاذ القرار و و سنرى حينها أين نحن عند هذه النقطة.
    O noktada, bizim bile düzeltemeyeceğimiz bir şey yapmadan önce duruma el koymaya karar verdik. Open Subtitles في تلك اللحظة إتخذنا قراراً أن نتدخل من جديد قبل أن تسببوا شيئاً حتى نحنُ لا يمكننا إصلاحهُ
    Ancak O noktada hâlâ büyük ölçüde analogdu. TED ولكن كان لا يزال في تلك المرحلة التناظرية بأغلبية ساحقة.
    Tahminimce O noktada, ZPM'e tamamen uyum sağlamış olacaklar. Open Subtitles أحمن أنهم عند تلك النقطة سيكيفون وحدة الطاقة الصفرية بالكامل
    Zekeriya doğudan gelen bir ışığı müjdeler ve O noktada yeni bir istikamete yöneltiliriz, bu yolculukta bize yol gösterecek olan kadın biliciler ve peygamberlerle beraber. TED يرى زكريا نورا يطل من الشرق، و في هذه النقطة نتحول إلي وجهة أخرى، حيث يقود الأنبياء و العرافات موكبنا.
    O noktada para her şeyi emniyete alacak ve istediğimiz geleceği kurabileceğiz. Open Subtitles وعند هذه النقطة المال سيكون آمناً ويمكننابناءأياًكان المستقبلالذي نختاره..
    Ve O noktada, sana yardım edebilir miyim bilmiyorum. Open Subtitles وفي تلك المرحلة,لا أعلمُ إن كان بإستطاعتي حينها مساعدتك.
    O noktada hangi tarafta olduğuna sen karar verirsin. Open Subtitles عند هذه النقطة, يجب عليك اختيار الأتجاه الذي انت عليه
    O noktada çark ettiler, ...durup anlamaya başladılar, ve kabul etmek zorunda kaldılar, ...ne tanrının ne de tanrıların olmadığını. Open Subtitles لقد توقفوا عند هذه النقطة وتوجب عليهم أن يفهموا، وأن يقْبَلوا، بأنهلاوجودللإله.
    O noktada, doğru şeyi yaptığıma inanıyordum. Open Subtitles لقد أعتقدتُ عند هذه النقطة إنني أقوم بالعمل الصواب.
    Ama O noktada öldüğünü bilmiyordum. Open Subtitles ولكن لم أعلم إنه كان يموت في تلك اللحظة.
    Ben O noktada şükrediyordum çünkü Hartigan onların bana zarar vermeye çalışmasını durdurmuştu. Open Subtitles في تلك اللحظة كنت مدينا له لأن هارتيجان هو الذي أوقفهما من محاولة إيذائي
    Tam O noktada ve her şey ilerliyor, biliyor musun? Open Subtitles سيصبح لدي كل شئ عندما تموت وهذا لن يطول، هي في تلك اللحظة وكل شئ يسير، تعرفين ذلك؟
    O noktada gerçekte ne olduğunu bilmek zordu. Open Subtitles كان من الصّعب بأن تعرف ما الذي كان يحدث حقاً في تلك المرحلة
    Ve O noktada, yıllar süren eğitim ve hazırlığın ardından ona ordu kumandanlıkları verilmiş ve tecrübe kazandırılmıştı. Open Subtitles و في تلك المرحلة بعد سنوات من التعليم و التحضير و التجهيز تم تكليفه بمهام قيادية عسكرية بعد أن تلقى خبرة كافية
    ve hızla ,O noktada , özel danışmanlar kullanılmasına karar verildi parayı Dünya Bankası ,IMF veya benzer diğer ajanslara kanalize edecek benim gibi özel şirketler için çalışan insanlar getirdiler böylece eğer yakalanırsak ortada hükümetle ilgili bir sonuç olmayacaktı Open Subtitles لذلك ,بسرعة كبيرة ، في تلك المرحلة ، تم اتخاذ قرار لاستخدام استشاريين من القطاع الخاص لتبييض الاموال عبرالبنك الدولي أو صندوق النقد الدوليأومن وكالاتأخرىمنهذاالقبيل ، لجلبناسمثلي،يعملونلشركاتالقطاع الخاص.
    O noktada, geri dönemeyecek kadar ilerlemiştim. Open Subtitles كنتُ على بعد تلك المسافة من الأمر، فلم أستطع العودة عند تلك النقطة.
    Bu da O noktada yeniden oyuncu seçimi demekti. Open Subtitles إنه شيء لإعادة صياغة عند تلك النقطة.
    İlk başta adımın Ted olduğunu zannediyorlardı. O noktada onları düzeltmek bana gereksiz geldi. Open Subtitles هذا ما الذي أعتقدوه أولاً و تصحيحها في هذه النقطة يبدوا محرجاً
    (Kahkahalar) Sanırım O noktada beni anlamıştı. TED (ضحك) اعتقد أنها كانت تتابعني في هذه النقطة
    İşte O noktada, TED لذلك قررت عند تلك المرحلة أنني سأقوم بهذا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more