| Hepimizin hapse girmesini ve O piç kurusunun kurtulmasını mı istiyorsun? | Open Subtitles | أنت تريد ان تضعنا جميعاً في السجن وتترك ذلك الوغد بريئاً؟ |
| Torunum öldü, ve O piç onu öldürdü, ve bundan kurtuldu. | Open Subtitles | قتلت حفيدتي، و قتلها ذلك الوغد و فر بفعلته دون عقاب |
| O piç kurusunu, cehenneme yollamak istiyorum. | Open Subtitles | سواء فعلنا ذلك و انجزنا الأمرأو لا، فأنا أريد أن أُفجر ذلك الحقير إلى الجحيم |
| Fakat O piç kurusunun ölmeden önce yaptığı son şey hayatını kurtarmaktı. | Open Subtitles | ما أخر شيئ فعله هذا الوغد قبل أن يموت؟ كان إنقاذ حياتك |
| Eğer O piç kurusunu polislerden önce bulursam, davaya gerek kalmayacak, çünkü onu kendi ellerimle öldüreceğim. | Open Subtitles | إن وجدت ذلك السافل قبل الشرطة فلن يحتاج إلى محاكمة، لأنني سأقتله بيديّ هاتين |
| Sonra, annem ne zaman evden çıksa O piç odama geldi. | Open Subtitles | حينها, كلما غادرت أمي المنزل ذلك اللعين يأتي إلي, بعدها ذات يوم |
| O piç kurusu şans eseri buraya gelmeye karar verebilir, hazır olalım. | Open Subtitles | في حال قرر هذا اللعين أن يحضر الى هنا سنكون مستعدين له |
| Bana "ufaklık" falan deme, çünkü O piç beni yaşlandırdı. | Open Subtitles | لا تدعوني بذلك مجدداً لآن ذلك الوغد جعلني أكثر سناً |
| Betty, O piç kurusu gitmem için bana asla izin vermez. | Open Subtitles | . بيتى , ذلك الوغد لن يُعطينى الإذن بالذهاب |
| O piç kurusunun Domuzlar Körfezinde... ölüme ve işkenceye mahkum ettiği binlerce Kübalı için ağlayan yok ama. | Open Subtitles | لم أرى أحد يبكي لآلاف الكوبيين الذين حكم عليهم ذلك الوغد بالإعدام والتعذيب في خليج الخنازير |
| Aşağılık Kennedy O piç kurusu Kruşçev'le her tür anlaşmayı yapıyor. | Open Subtitles | كينيدي أبرم كل أنواع الصفقات مع ذلك الوغد خروتشوف |
| Ama O piç beni tutuklamadı ateş etti ve gitti. | Open Subtitles | .. لكن ذلك الوغد لم يعتقلني بل أطلق عليّ النار فحسب ثم غادر |
| Eğer O piç kurusu cehennemde yanmıyor olsaydı onu bizzat getirir kendi ellerimle öldürürdüm. | Open Subtitles | لولا أن ذلك الحقير يتأوّه في الجحيم، لقتلته بيدي. |
| O piç kurusu yaptı | Open Subtitles | لقد فعلها، ذلك الحقير فعلها حقاً |
| O zaman gidip O piç kurusunu öldürelim. Bu kadar üzülme. | Open Subtitles | اذن دعنا نقتل هذا الوغد مرحبا , لا تكوني حزينة جدا |
| Tanrım, buna inanamıyorum. Onu O piç kurusundan uzak tutmalıyız. | Open Subtitles | يإلهي لا أستطيع تصديق هذا يجب أن نبقيها بعيدة عن هذا الوغد |
| O piç şimdi Tokyo'da ve meme perisi geldi. | Open Subtitles | حسنا ذلك السافل في طوكيو وققد وصلت جنية منح الصدور |
| O piç kurusu iğrenç ellerini ön tarafıma doğru getirdi | Open Subtitles | ما قام به ذلك اللعين عمل سيء للغاية حدث ذلك بشكل سريع وبطريقة لا يمكن ان اتصورها |
| O piç kurusunun ne kadar şanslı biri olduğunu bilmesini isterdim | Open Subtitles | فقط أتمنى بأن يعرف هذا اللعين كم هو محظوظ |
| Oradaki O piç başına bela. | Open Subtitles | انظري الى هذا الحقير هنا اللعنه ستوقعيتي بالمشاكل اتعلمين هذا؟ |
| Ama yine de eğer O piç kurusu tekrar karşıma çıkacak olursa... | Open Subtitles | ثم مجدداً... اذا أظهر ذلك اللقيط وجههُ لي... |
| O piç kuruları kalbini çaldı di mi ? | Open Subtitles | المريض اللعين ذو الدم البارد , صحيح ؟ |
| Umarım O piç sonsuza kadar hayatta kalır, ha? | Open Subtitles | أأمل ان يبقى هذا النذل حيا الى الابد , هه ؟ |
| O piç yaşayacak mı? | Open Subtitles | هذا نذل ستعمل يعيش؟ |
| O piç Brian ve Roger'ı mahkemede tehdit etmişti. | Open Subtitles | ابن العاهره هذا هدد براين وروجر في قاعة المحكمة |
| Benim paketimi almaya çalıştığı için O piç sırığı bıçaklamak zorunda kalacaktım zaten. | Open Subtitles | كنتُ سأطعن ذلكَ الحقير على أي حال بسبب محاولتهِ سرقة صفقتي |