O pislik karşılıksız çek verip referans olarak seni gösterdi. | Open Subtitles | ذلك الحقير حرر شيكاً بدون رصيد وسلمه لكِ |
Çünkü O pislik babanla yüzleşmeni istedim küçük bir adam gibi | Open Subtitles | لأني أردت أن تواجه ذلك الحقير والدك , كرجل صغير |
O pislik Eduardo'nun hala hayatta olduğu anlamına mı geliyor bu? | Open Subtitles | هل يعني هذا بأن ذلك اللعين أدواردو لايزال على قيد الحياة؟ |
Ve eğer O pislik buraya gelirse aşkımın üzerine yemin ederim ki, onu köpekler gibi öldürürüm. | Open Subtitles | و لو جاء ذلك الأحمق إلى هنا. أقسم بحبي، أنني سأقتله كالكلب. |
O pislik için ailemizi terk ettiğinde benim için zaten ölmüştü. | Open Subtitles | لقد كانتْ ميّتةً بالنّسبة إليّ حينما غادرتْ العائلة مع ذلك القذر. |
O pislik ölmeyi hak etti,tamam mı? Kocaman, kıllı, etobur piç. | Open Subtitles | ,ذلك الوغد أستحقّ الموت المشعر, المتوحش أبن العاهرة |
O pislik çuvalı elmaslarımı çaldı. | Open Subtitles | ذلك السافل معه ماسُي. |
O pislik öyle çekip gidebileceğini sanıyor. | Open Subtitles | و هذا الأحمق الذي يظن أنه يمكنه الرحيل ؟ |
O pislik Brick Breeland'a görünmektense kolumu keserim. | Open Subtitles | افضل قطع يدي على مقابلة ذلك الغبي بريلند |
Zaman kazanmalıyız. Şimdiye kadar O pislik bize o fırsatı vermedi. | Open Subtitles | علينا أن نكسب الوقت، ما دام ذلك الحقير لا يسمح لنا بذلك |
Benim şehrimde O pislik böyle davranamaz. | Open Subtitles | ذلك الحقير لا يمكنه أن يدور في وسط المدينة هكذا |
Sonra O pislik beni davadan çıkardı, neymiş tek kazanabilirmiş. | Open Subtitles | بعدها ذلك الحقير طعنني في المحاكمة لأنه فجأة عرف ان القضية يمكن الفوز بها |
O pislik de üstünde havluyla karşıma çıkıyor. | Open Subtitles | ورغم ذلك قابلني ذلك الحقير واضعًا مِنْشَفَة |
O pislik sayesinde bu topluluğa yeniden gireceksin. | Open Subtitles | حسنٌ، ذلك الحقير هو ما سيساعدك على الانسجام مجددًا في المجتمع. |
O pislik işe yaramaz. Hem ona kira borcum var. | Open Subtitles | ذلك اللعين لا فائدة منه فأنا مدينة له بالإيجار |
Kilisede hayallerimin kadınına evlilik yeminimi ederken O pislik, aptal yanlışlıkla konmuş baharatlı patates hırsızı Gary Blauman'ı görmeyi reddediyorum! | Open Subtitles | أرفــض أن أنــظر من المذبح و أقــول نذوري لامرأة أحلامــي و أرى ذلك اللعين الغبـي |
Sonra O pislik için Seattle'a taşındım. | Open Subtitles | ثم إنتقلتُ للعيش في "سياتل" لأجل ذلك الأحمق. |
Evet aklanırım, aklanmasına da, O pislik Dillon, bunu kendi aleyhinde kullanır. | Open Subtitles | حسنٌ ، أودّ فعل ذلك، لكن ذلك الأحمق (ديلون)، سيورطني بالأمر. |
O pislik penolojistse ben de jet pilotuyum. | Open Subtitles | إن كان ذلك القذر خبير بإدارة السجون فأنا طيّار. |
O pislik uzun zaman önce yaralarından öldü. | Open Subtitles | ذلك القذر مات متأثرًا بجراحه منذ فترة طويلة |
Beni borç yığını içinde bırakıp giden O pislik... | Open Subtitles | ذلك الوغد الذي تركني مع كومة من الديون |
O pislik uzun süredir ortada yok. | Open Subtitles | ذلك الوغد لم يأتي منذ وقت طويل |
O pislik bunu izleyelim diye bizi buraya yolladı! | Open Subtitles | ذلك السافل وضعنا هنا لمشاهدته |
O pislik masum olmanın yanından bile geçemez ama bu onu katil yapmaz. | Open Subtitles | متهمنا لي بمحاولة إستخراج إعتراف كرها من رجل بريئ؟ هذا الأحمق أي شيء ماعدا أنه بريئ، لكن هذا لا يجعله القاتل. |
O pislik yine yanlış tahminde mi bulundu? | Open Subtitles | هل ذلك الغبي أتى بمعلومات خاطئة ؟ |
Eğer bana dostça gelseydin, kızını mahveden O pislik daha bugünden acı çekiyor olacaktı. | Open Subtitles | لو كنت أتيتنى كصديق لكان هذان الوغدان الذين عذبوا ابنتك يتعذبان اليوم |
Ben değilim çünkü ben bu anlaşmayı O pislik için değil sevdiğim eşim için kabul ettim. | Open Subtitles | لست نادماً، لأنني لم أقبل الصفقة من أجل ذلك النذل بل قبلتها من أجل زوجتي التي أحبها |