"o sıralarda" - Translation from Turkish to Arabic

    • في ذلك الوقت
        
    • في هذا الوقتِ
        
    O sıralarda Sovyet Bölgesi'nde yaşayan kız kardeşiyle ilişkisi olmamış. Open Subtitles ولا وجود لاتصال مع أخته التي عاشت في النطاق السوفييتي في ذلك الوقت
    O sıralarda romanları düzeltmen olarak okuyordum ve... Open Subtitles كنت أعمل كقارئة تجارب للقصص الطويلة في ذلك الوقت
    O sıralarda yaptığı bir çekim ile benim suç mahallinde çektiğim fotoğrafları karşılaştırıyoruz. Open Subtitles نحنُ نقارن التسجيل الذي صورهُ في ذلك الوقت مع الصور التي إلتقطتها لمسرح الجريمة
    O çok katlı binayı ölçeklendirmek muhtemelen kötü bir fikirdi ama O sıralarda kızıl saçlı bir afet-i devranla birlikteydim. Open Subtitles كانت تكون فكرة سيئة الوصول إلى ذلك المستوى العالي ولكنّي إرتبطت بتلك القاضية ذات الشعر الأحمر في ذلك الوقت
    O sıralarda sanırım bu şekilde para kazanıyordu. Open Subtitles أعتقد أن هذه طريقة حصوله على المال . في ذلك الوقت
    O sıralarda dışarıda çıplak gezdiğini söyleyen kızlar bile vardı. Open Subtitles في ذلك الوقت يقولون الفتيات انك من الممكن ان تخرج عاريا الى الخارج
    Bilmiyorum. Tam O sıralarda işlerden tamamen uzaklaştım. Open Subtitles لا أعرف في ذلك الوقت كنت أبتعد عن ذلك كله
    O sıralarda dışarı çıkıldığında müzik gruplarını görmeye giderdik. Open Subtitles في ذلك الوقت كنت تودين رؤية الفرق الموسيقية عندما تخرجين
    Sen de O sıralarda Tucson'da olduğun için cinayet silahını bulmamıza yardım edebileceğini düşündüm. Open Subtitles منذ ان كنت في تكوسون في ذلك الوقت ظننت أنه يمكنك ان تلقي بعض الضوء على هذا السلاح المعين
    İşin garip yanı, tam O sıralarda feminist bağımsızlık bildirgesi çıkmıştı. 17 yaşımda hissettiğim baskıdan mükemmel ve erişilemez bir güzellik standardına bağlanmıştım. TED الشيء المضحك أنه في ذلك الوقت كان إعلانا نسويًا بالتحرر من الضغط الذي شعرت به في الـ17، للتوافق مع معيار مثالي متعذر من الجمال.
    Erkek kardeşim doğunca, Kore'ye geri döndüler ve hatırladığım kadarıyla sakin bir hayatımız vardı ama O sıralarda Kore dünyanın en fakir ülkelerinden biriydi ve siyasi bir devrim vardı. TED ثم عادوا إلى كوريا بعد ولادة شقيقي، وكما أذكر، تمتعنا بحياة مثالية. ولكن كوريا في ذلك الوقت كانت من أفقر دول العالم وكانت تعيش ثورة سياسية.
    Annem O sıralarda empetigo hastalığından kurtulmaktaydı babam da temiz hava almasının ona iyi geleceğini düşünmüştü. Open Subtitles أمي كانت تتعافى من داء جلدي في ذلك الوقت... وإعتقد أبي أنها ستكون فكرة جيدة... أن يخرجها إلى الهواء النقي
    O sıralarda, çocuklar her yöne dağılıyor olacak ve biz de onları avlayabileceğiz, teker teker. Open Subtitles في ذلك الوقت ، ينبغي أن يكون هناك ...اندفاعات في كل الاتجاهات وسنكون قادرين على قتلهم واحدا تلو الآخر
    O sıralarda öyle düşünmüyordum ama. Open Subtitles أجل أنا لم أرى الأمور هكذا في ذلك الوقت
    O sıralarda derin uykuda olduğuna eminim. Open Subtitles من المحتمل انه كان نائماً في ذلك الوقت
    Evet, O sıralarda üstümde epey para vardı. Open Subtitles ... ما يزيد عن " 60 " جنيه نعم ، صادف وجود مبلغ ... كبير كان معي في ذلك الوقت
    Niyeti Hollanda'ya... O sıralarda Avrupa'nın tek tarafsız ülkesine gitmek... oradan da eve dönmenin bir yolunu bulmaktı. Open Subtitles "كانت نيتة أن يتجة نحو "هولندا تقريباً البلد الوحيد المحايد في أوروبا في ذلك الوقت ومن هناك يحصل على بيت مرور، بطريقة ما
    O sıralarda önemli bir mesele gibi görünmüyordu. Open Subtitles لم يكن لها أهمية في ذلك الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more