"o sahneyi" - Translation from Turkish to Arabic

    • هذا المشهد
        
    • ذلك المشهد
        
    • المشهد من
        
    - Doğru. Yani, O sahneyi çıkarırsak, önümüzde bir sürü olasılık beliriyor. Open Subtitles إننا نفقد هذا المشهد و فجأة ، تنبثق العديد من الإمكانيات الجيدة
    Belki de O sahneyi canlandırmak sende kötü hisler uyandırdı. Open Subtitles ربما تفعل هذا المشهد طرح بعض مشاعر سيئة.
    O sahneyi gören çocuklar bizimle haftalar boyu konuşmayacaklardır. Open Subtitles تقديم مثل هذا المشهد والأطفال الذين لم يتحدثوا معنا لعدة اسابيع.
    Tüm O sahneyi oynarsınız. Biletlere bakarsınız. Open Subtitles تفتعل ذلك المشهد بالكامل، تنظر إلى التذاكر
    Seni iki hafta önce okulun önünde O sahneyi oynarken gördüm. Open Subtitles رأيتك منذ أسبوعين عندما مثلتي ذلك المشهد أمام المدرسة
    Senden O sahneyi gözünde canlandırmanı istiyorum. Open Subtitles أريد منكِ تصوّر ذلك المشهد من أجلي
    Nasıl biteceğini bilecek kadar çok yazdım O sahneyi. Open Subtitles لقد كتبتُ هذا المشهد مرّات كافية لأعرف كيف سينتهي.
    O sahneyi çektiğimizde 40 yaşındaydım. Open Subtitles لقد أصبحت في الاربعين عندما صنعنا هذا المشهد
    O sahneyi tekrar seyredebilir miyiz? Open Subtitles هل يمكننا مشاهدة هذا المشهد ثانية؟
    O sahneyi izleyen herkes ölecek. Open Subtitles وأي شخص يشاهد هذا المشهد سيمــــوت
    O sahneyi milyon kez prova ettik. - Kafası karıştı. Open Subtitles لقد تدربنا على هذا المشهد مليون مرة
    O sahneyi seviyorum. Open Subtitles أنا أحب هذا المشهد.
    O sahneyi çekmemiş miydik? Open Subtitles ألم نصور هذا المشهد من قبل؟
    O sahneyi unutamam. Open Subtitles لن انسي ابدا هذا المشهد
    O sahneyi gözünüzün önüne getirin ve bugün ne yaşadığımızı düşünün. Open Subtitles إنظرو إلى ذلك المشهد وفكروا بشأن ما حدث اليوم
    - O sahneyi çok seversin sen. - Fedakarlıkta bulunuyorm. Open Subtitles أنت تعشق ذلك المشهد - بل أتوصل لحل وسيط -
    Tamam, tamam. O sahneyi çektik. - Evet, çektik. Open Subtitles لقد صورنا ذلك المشهد هل تصاحبتم من قبل ؟
    O sahneyi baştan yazayım ki aşk olayı ağızdan kaçmış gibi olmasın. Open Subtitles تعلم, أريد أن أعيد كتابة ذلك المشهد حيث أن الأمور التي تتعلق بالحب ليست مثل زلة اللسان
    O sahneyi dünmüş gibi hatırlıyorum; 16 yaşındaydım, gözyaşları içindeydim ve hâlâ cinsel kimliğimi açıklamamıştım. Ve sevgi için savaşan bu iki insana bakıyordum, Ferris Bueller ve daha önce hiç görmediğim bir adam. TED أتذكر ذلك المشهد كما لو أنه البارحة ، كنت في الـ ١٦ ، أبكي ، وكنت بداخل الخزانة ، وأنا أنظر إليهم ، فيريس بويلر و شخصٌ آخر لم أره من قبل ، يقاتلون من أجل الحب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more