"o salak" - Translation from Turkish to Arabic

    • ذلك الأحمق
        
    • ذلك الغبي
        
    • هذا الغبي
        
    • هذا الأحمق
        
    • هذا الأبله
        
    • الغبيّة
        
    o salak sakar, onunla aynı bedeni paylaştığımızı anlamadı bile. Open Subtitles ذلك الأحمق المترهل لا يدرك حتى بأنني أستخدمه كوقت مشترك
    Saldırıya uğramıştım, ama buna karşılık o salak hayatını kaybetti. Open Subtitles أنا هوجمت، لكن ذلك الأحمق فقد حياته بدلاً من ذلك
    Albie karanlıktan korkuyordu çünkü bazı salaklar yatağının altından çıkabilirdi ve o salak ben olduğumdan beri, ona yardım etmek zorundaydım. Open Subtitles كان ألبي يخاف من العتمة لأن غبياً ما أختبأ تحت سريره وبما أنني كنت ذلك الغبي كان علي مساعدته
    o salak gizli görevdeki bir ajana mal satmaya çalıştı. Open Subtitles أجل، هذا الغبي كان يبيع مخدرات إلى عميل فدرالي سري
    o salak bugün sevgilisine herşeyi anlattı. Open Subtitles اليوم ، إن هذا الأحمق قد أفضى بكل شئ لصديقها
    o salak kazanacak. Open Subtitles هذا الأبله سيربح
    Ve bunları yapmak için o salak sınıflara gitmeme gerek yok. Open Subtitles .ولا أحتاجُ بأن آتِ لحصتك الغبيّة للقيامِ بذلك
    o salak çok kibar biridir ama bir kere eline raketi aldı mı bambaşka biri olur. Open Subtitles ذلك الأحمق لطيف في الحقيقة لكنه عندما ينهض ليضرب فإنه يكون مختلف بالكامل
    Sonra bir gece o salak herif geldi, sarhoştu ve bana köpeklerimin havlaması yüzünden çalışamadığını söyledi. Open Subtitles و من ثم في إحدى الليالي خرج ذلك الأحمق ثمل جدا و أخبرني انه لا يمكنه أن يعمل
    Adamım, o salak hemen ölür. Open Subtitles ذلك الأحمق الزنجي سيقتل سريعا.
    Bu tavşan o salak olsa bile ne olmuş yani? Open Subtitles ماذا لو كان هو ذلك الأحمق
    Konuşmamızdan sonra, o salak Steve'i aradım... onu azarlayıp davranışları için onu dövdüm. Open Subtitles بعد أن تحدثت أنا وأنت فتشت ذلك الأحمق (ستيف) لأوبخه وأصفعه على وجهه جزاء له
    o salak elini kolunu sallayarak gezebiliyorken Muhammed Ali konuşamıyor bile. Open Subtitles من كان يظن ان ذلك الغبي لا يزال يستطيع ان يمشي و محمد علي لا يمكنه حتى التحدث بعد الآن؟
    o salak oğlan geldiğinden beri artık aranan adam sen değilsin, değil mi? Open Subtitles منذ أن جاء بابنه ذلك الغبي أليس كذلك ؟
    o salak Jerry nerede? Open Subtitles أين ذلك الغبي جيري ؟
    o salak burada lambayı unutmuş. Open Subtitles هذا الغبي ترك المصباح هنا
    o salak hala anlamadı. Open Subtitles هذا الغبي لا يزال لا يفهم
    Tamam yüzlük koyuyorum..o salak şişenin yarısını içecek bira olmadığını anlayana dek. Open Subtitles حسناً, مئة دولار أمريكي أستطيع أن أجعل هذا الأحمق يشرب نصف زجاجة من القذارة قبل أن يلاحظ بأنها ليست بيرة
    - o salak beni yoldan çıkardı. Open Subtitles هذا الأحمق رمى بى من على الطريق
    o salak yüzünden işim bozulmayacak. Open Subtitles لن أترك هذا الأحمق يثيرّ من الوضع
    o salak kazanacak. Open Subtitles هذا الأبله سيربح
    Bir hatıralık eşya sitesinden almış olması muhtemel o salak koleksiyonluk zilleri de. Open Subtitles وتلك الأجراس الغبيّة القابلة للتحصيل التي حتمًا وجدها عند موقعٍ لتذكارات القتل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more