Hazır. Sana O silahı verdiğim gün seni hazırladım zaten. | Open Subtitles | إنه مُستعد , لقد جعلتك مُستعداً منذ أعطيتك هذا السلاح |
Ayrıca O silahı almanızı da istedi, değil mi? | Open Subtitles | وتاكد من وجود هذا السلاح لديك اليس كذلك؟ |
O silahı senden ve dünyadan 5 yıl önce sakladım. | Open Subtitles | انا خبأت ذلك السلاح لأجلك ولأجل العالم منذ خمسة سنوات |
O silahı. Çok geç değil. Silahı bana ver. | Open Subtitles | ضع ذلك السلاح على الأرض . لم يتأخر الوقت ، أعطني السلاح |
O silahı sana yönelttikleri zaman bütün vücudum şok oldu. | Open Subtitles | جسمي كان في حالة صدمة عندما وجهوا ذلك المسدس عليك |
Eğer sizi daha rahat ettiriyorsa O silahı bana doğrultmaya devam edin lütfen. | Open Subtitles | الآن أنتِ حرة بإبقاء هذا المسدس موجهاً علي لو جعلكِ تشعرين براحة اكثر |
Ama O silahı atmazsan şimdi öldüreceğim. | Open Subtitles | لكنّي سأفعل الان, مالم تسقط تلك البندقية |
Bir polis memurunun O silahı nasıl kullanacağını bilmesi mide bulandırıcı. | Open Subtitles | أنه لأمر مثير للاشمئزاز أن الضابط ينبغي أن يعرف كيفيه استخدام هذا السلاح |
Bay Grey, O silahı buraya geri getirin, lütfen. | Open Subtitles | سيد رمادي, هلا أرجعت هذا السلاح من فضلك؟ |
O silahı dikkatli kullan. Bana canlı lâzım. | Open Subtitles | كوني حذره مع هذا السلاح انا بحاجه اليه حياً |
Ben de sizin gibi O silahı engellemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | حسناً , المبخر أنا أحاول إيقاف هذا السلاح مثلك |
Biliyorum zor olacak, gidip O silahı almalı ve.. | Open Subtitles | أعلم بأنها ليست بالشئ الكبير ولكن مع بعض الحظ ستوفر لي الوقت الكافي لأحضر ذلك السلاح |
Şimdi, O silahı ben bunun beynini dağıtmadan önce bırak. | Open Subtitles | والآن، ناولني ذلك السلاح قبل أن أضع الفكرة في رأسي لأقتلكم الأربعة |
O silahı politikacıları hedef alıp ateşlemeden önce, birinin de sizin kafanıza nişan almadığından emin olun. | Open Subtitles | قبل أن تصوّب ذلك السلاح الذي سرقته نحو السياسيين فعليكَ أن تتأكّد تماماً من عدم وجود سلاح آخر مصوّب نحو رأسك |
Eğer O silahı alacak biri varsa o da benim. | Open Subtitles | إذاً أى أحد سيذهب ليحضر ذلك المسدس سوف يكون أنا |
O silahı bulduğunda hemen bana getirmeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | عندما تجد ذلك المسدس أريدك أن تعطيني إياه, حسناً ؟ |
O silahı sana geri veririm, böylece senin başın da belaya girmez, Dal. | Open Subtitles | سأرجع لك هذا المسدس لن تدخل في اي مشكلة, دال |
Kimse sana zarar vermeyecek. O silahı yere bırak. Yere bırak. | Open Subtitles | لقد ذهبوا، لن تُصاب ضع هذا المسدس للأسفل |
Neden O silahı alıp babamı vurduğun gibi kendi kafana sıkmıyorsun ? | Open Subtitles | الذي لا تأخذ تلك البندقية ويضرب نفسك في رأسك مثل أنت ضربت أبي؟ |
O silahı almak için önce birini öldür. Sonra onu hediye edersin. | Open Subtitles | أولا تقتل رجلا للحصول على هذه البندقية ثم تتنازل عنها |
Bütün gün burada dikilebiliriz. Hiç umurumda değil, ama O silahı indireceksin. | Open Subtitles | بإمكاننا الوقوف هنا طوال اليوم لا آبه، ولكنك ستنزل ذلك المسدّس |
Alsana O silahı, ödlek herif! | Open Subtitles | أمسك بالسلاح أيها الجبان اللعين |
Artık bırak O silahı. Önümüzdeki birkaç yıl boyunca her akşamüstü... boncuk dizip voleybol oynayacaksın. | Open Subtitles | القي بهذا المسدس الأن وعليك أن تصنعي اللوحات وتلعبي الكرة الطائرة... |
Kimse seni öldürmeye çalışmıyor, Nicholas. Lütfen bırak O silahı. | Open Subtitles | لم يحاول أحد قتلك أرجوك ارمِ المسدس من يدك |
Eğer hemen O silahı atmazsan keskin nişancılar beynine kurşunu sıkacak. | Open Subtitles | أولئكَ القناصة ، سيسددون جميع طلقاتهم برأسكَ ، لو لم تسقط السلاح الآن. |
Biri O silahı babamın eline koydu ve ateş ettirdi. | Open Subtitles | أحدهم وضع المسدس بيد أبي وأطلق منه النار |
- Kimse seni durduramaz. - O silahı bana doğrultmayım deme. | Open Subtitles | لا أحد بأمكانه ايقافك - لا تصوبي السلاح اللعين علي - |
Ve onu kaybetmekten korkuyorsa, O silahı bırakır. | Open Subtitles | و اذا خاف أن يفقدها ، فانه يلقى بهذا السلاح بعيدا |
oğlumun eline... O silahı veren adamı bulun. | Open Subtitles | انت ابحث عن الرجل الذي وضع السلاح في يد ابني |