Senin de O teknede olduğunu söylemiyoruz. | Open Subtitles | نحن لا نقول بأنك كنت على ذلك المركب أيضا |
O teknede sen de vardıysan eğer, ki vardın, biliyorum... taammüden cinayetle suçlanan Kleinfeld'in aleyhine tanıklık et. | Open Subtitles | لو أنت كنت على ذلك المركب وأنا أعرف جيدا أنك كنت هناك إشهد ضدّ كلاينفيلد في جريمة قتل من الدرجة الأولى |
Sanıyorum O teknede ölmeliydim. | Open Subtitles | أظن بأنه كان مقدراً لي أن أموت على ذلك القارب |
Harita parçası O teknede olmalı. Kızın her yerini elledim. | Open Subtitles | إن قصاصة المخطط لابد أن تكون على ذلك القارب |
Ve bu kişinin O teknede olduğuna dair her iddiaya girerim. | Open Subtitles | أنا أراهن أن الذي وراء هذا كان على متن ذلك القارب |
- Kaptan O teknede 27 ölü insan var. | Open Subtitles | أيتها القبطان لدينا 27 شخصاً ميتاً على متن ذلك القارب |
Hala O teknede olup olmadığımdan emin değiller. | Open Subtitles | هم ليسوا متأكدين اذا ما كنت على متن القارب أم لا |
O teknede 20 bin kaybetti. | Open Subtitles | لقد خسرت عشرون ألف في ذلك القارب |
O teknede kafama geçirilmiş torbayla ilgili kâbuslar görüyorum. | Open Subtitles | أرى كوابيس عن ذلك. المركب والحقيبة فوق رأسي. |
Keskin ajan O teknede ise bana söyleyebilir, anka, | Open Subtitles | (هل تقول لي بأن العميلة كين كانت في ذلك المركب المسمى (الفينيكس |
Yani sen O teknede, hepimizin görüntülerinin olduğunu mu söylüyorsun? | Open Subtitles | اذا انت تقول ان هنالك لقطات من كل واحد منا على ذلك القارب ؟ |
Tüm hatırladığım, O teknede sen,.. ...kaplan ve yaşlı kurnaz tilki vardı. | Open Subtitles | كل ما أذكره على ذلك القارب هو أنت النمر والثعلب الحكيم |
Seni O teknede görmek hoşuma gider. | Open Subtitles | يروقنى أن أراك على ذلك القارب. |
O teknede işin var. | Open Subtitles | أصبح لديك وظيفة على ذلك القارب |
Henüz O teknede... ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعلم ما حدث بالتحديد على متن ذلك القارب |
Kimse, O teknede olduğumuzu bilmiyor. | Open Subtitles | لم يكن يعرف أحد أننا على متن ذلك القارب |
O teknede ben de olmalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أبقى على متن ذلك القارب |
Kate, 6 saat sonra, O teknede oturmuş üzerinde anlaşamadığımız son bir konu olduğuna gülüyor olacağız. | Open Subtitles | (كيت)، بعد 6 ساعات من الآن سنكون جالسين على متن ذلك القارب نضحك من حقيقة وجود أمر أخير لم نستطع الاتفاق عليه |
Saat 11:00. Bugün O teknede olduğuma şahitlik edebilecek en az bir düzine insan var. Yunuslar. | Open Subtitles | هناك على الأقل مجموعة من الأشخاص الذين يسعهم وضعي على متن القارب هذا اليوم |
O teknede bir yanım öldü. | Open Subtitles | جـزء منـي مــات في ذلك القارب |