Cesedi nereden almanı söyleyecekleri o telefon görüşmesini yapmayı ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين تلقي تلك المكالمة التي تخبرك أين تجدين الجثة ؟ |
o telefon görüşmesi senden şüphelenmemi sağlamış olabilir. | Open Subtitles | ربما تلك المكالمة الهاتفيه جعلتك تشكٍ بي؟ |
Pittsburgh Emniyeti'nden o telefon kayıtlarını istedik. | Open Subtitles | كان عندي بيتسبيرج بي. دي . دقّق الإتّصال ذلك الهاتف العمومي. |
Teknik eleman istiyorum. o telefon hakkında biriyle konuşmalıyım. | Open Subtitles | احتاج ل"تشي" هنا للكلام مع شخص ما عند ذلك الهاتف |
Ben oraya gelene kadar o telefon çaldığı anda açsan iyi edersin yoksa kafanı o bok çukuruna gömerim. | Open Subtitles | ما بين الآن و بين عودتى هذا الهاتف سيرن من الأفضل أن تلتقطه أو سيكون لدىّ كومتان من القذارة |
o telefon benim ve artık istemekten sıkıldım. | Open Subtitles | هذا الهاتف يخصنى لقد بداً امَل , و اتعب منك لكى تحضر لى الهاتف |
Evet. o telefon konuşmasından sonra Bay Shayles'le hiç irtibata geçmediniz? | Open Subtitles | نعم ولم تتواصلي مع السيد شايس منذ ذلك الاتصال ؟ |
o telefon çalacak, ...ve vali gerekeni yapacak. | Open Subtitles | تلك المكالمة الهاتفية ستجيء، والحاكم سيسلم. |
o telefon çağrısı öyle basit bir tehdit değildi. Kardeşimin sesi gerçekten kötü geliyordu. | Open Subtitles | كانت تلك المكالمة الهاتفية لا بعض نوع من التهديد الخمول، وقال انه بدا خائفا. |
Bu nedenle de, maalesef, o telefon görüşmesini yapmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | لذا لسوء الحظ سَ يَجِبُ أَنْ يَجري تلك المكالمة الهاتفيةِ. |
Kasede ihtiyacım yok çünkü ihtiyacım olan her şey var o telefon konuşması hakkında size yalan söylediği gerçeği ile beraber. | Open Subtitles | لا أحتاج التسجيل لأن بحوزتي كل شيء أحتاجه بما فيهم حقيقة كذبها حول تلك المكالمة |
Reacher, o telefon konuşmalarından sonra tam olarak ne olacağını düşündün? | Open Subtitles | ،أنت متأكد بعد تلك المكالمة ماذا إعتقدت أنه سيحدث بالضّبط؟ |
o telefon Andrea'ya, sen onu benden çalmadan on dakika kadar önce gelmiş. | Open Subtitles | تلقت "أندريا" تلك المكالمة قبل عشر دقائق من أخذك إياها مني. |
Teknik eleman istiyorum. o telefon hakkında biriyle konuşmalıyım. | Open Subtitles | احتاج ل"تشي" هنا للكلام مع شخص ما عند ذلك الهاتف |
o telefon cinayet gecesi Mandy'nin evinin arkasındaki yoldaymış o gece! | Open Subtitles | كان ذلك الهاتف في الزقاق وراء مبنى (ماندي) ليلة وقوع الجريمة. |
- Çünkü o telefon bir vericiydi. | Open Subtitles | لان ذلك الهاتف كان عبارة عن مرسلة |
Bu kaybedecekleri bir dava olacak, Victoria çünkü o telefon bahçemize yerleştirilmiş olmalı. | Open Subtitles | (إنها قضية خاسرة، (فيكتوريا لأن ذلك الهاتف مؤكد أنه مدسوس |
Solomon, o telefon benim tek garantimdi... | Open Subtitles | (سليمان)، كان ذلك الهاتف بوليصة تأميني الوحيدة. |
o telefon tam bir atom bombası. Telefonuyla kendisini beceren bütün erkelerin resmini çekmiş. | Open Subtitles | هذا الهاتف قنبلة ذرية - صورهم جميعاً بهاتفها اللعين - |
Bulduğum o telefon onu temize çıkarmış. | Open Subtitles | هذا الهاتف الذي وجدته قد برئّه |
Yani karma açısından, o telefon tekrar çalmalı. | Open Subtitles | لذا، هذا الهاتف يجب أن يدق مجددًا |
Hepiniz gibi ben de o telefon konuşmasının diğer ucunda bulunmuştum. | Open Subtitles | مثلكم تماماً فلقد كنّا طرف آخراً من ذلك الاتصال |