"o ve ben" - Translation from Turkish to Arabic

    • أنا و هو
        
    • أنا وهو
        
    • أنا وهي
        
    • هي وأنا
        
    • انا وهو
        
    • هو و أنا
        
    • أنا وهى
        
    • هو وأنا
        
    • كانت هى وأنا
        
    • انا وهي
        
    • الماضى هى وانا كنا
        
    Yazın, yağışın olmadığı zamanlarda O ve ben bahçede uyurduk. Open Subtitles أنا و هو تعودنا على النوم بالخارج كل ليلة صيفية اذا لم تكن ممطرة
    Çok kez korumuştur beni. O ve ben tek yumruktuk. Open Subtitles كنا كقبضة اليد الواحدة أنا و هو جيش واحد
    Yıllar önce O ve ben öğrenciydik. Open Subtitles و قبل عدة سنوات ، أنا وهو كنا على مقاعد الدراسة
    Muhtemelen sizin yaşlı adamdan da duyduğunuz gibi, O ve ben tıp okulunda oldukça çılgın zamanlar geçirmiştik. Open Subtitles ومن المحتمل أنك سمعت من والدك أنا وهو قضينا أوقاتاً جميلة في جامعة الطب
    Hayır, hayır, hayır. O ve ben kesinlikle aynı konularda konuşmuyorduk hatta ... hatta şeyden önce bile... kazadan. Open Subtitles كلا، لا، أنا وهي لم نكن على وفاق حتى قبل هذه الحادثة
    O ve ben genç müzisyen orkestracılar için olan bir okula gideceğiz. Open Subtitles هي وأنا سنذهب إلى مدرسة أوركسترا للموسيقيين الشباب.
    O ve ben para kazanacağız ve sizin avukatınız da. Open Subtitles انا وهو سنأخذ حقنا من النقود ومحاميك سيأخذ اتعابه منك
    Yani teorik olarak O ve ben aynı anda yuvada olmuş olabiliriz değil mi? Open Subtitles خارج نطاق المكان و الزمان .. إذًا حسنًا, بشكل نظري, يمكننا أن نكون هو و أنا هناك في الوقت ذاته؟
    O ve ben tartışmış olacağız ve gururu nedeniyle asla geri adım atmayacaktır. Open Subtitles سنتشاجر أنا و هو كبرياؤه سيمنعهُ من التراجع
    Ama bir seferinde eve gelip bana sürpriz yaptı ve beni "The Thin Red Line" filmine götürdü ve sonra bütün günü birlikte geçirdik sadece O ve ben sonra bu pek sık olmadı aslında bir daha hiç olmadı. Open Subtitles لكن المرة جاء للمنزل وفاجأني. وأخذني لرؤية فيلم "الخط الأحمر الرفيع". وحينها قضينا بقيّة اليوم معاً أنا و هو فحسب.
    O ve ben burada olan çok berbat bir olay var. Open Subtitles أنا و هو إنه وضع فوضوي الذي نمر به
    Muhtemelen sizin yaşlı adamdan da duyduğunuz gibi, O ve ben tıp okulunda oldukça çılgın zamanlar geçirmiştik. Open Subtitles ومن المحتمل أنك سمعت من والدك أنا وهو قضينا أوقاتاً جميلة في جامعة الطب
    O ve ben, bu yolculuğu 60'lı yıllarda binlerce kez yapmışızdır. Open Subtitles قمت أنا وهو بتلك الرحلة آلاف المرات في الستينات
    'O ve ben birlikte çok vakit geçiriyorduk çünkü babası suratsızın tekiydi. Open Subtitles نمضي أنا وهو معظم الوقّت سوية لأن والده حقّـاً وغد لعين
    O ve ben, diğerlerinden kat kat daha iyiydik. Open Subtitles أنا وهي, كنّا الأفضل الأوائل هناك بعيداً
    Şey anla işte, O ve ben şey olur muyuz? Open Subtitles لا أدري .. أن نكون أنا وهي مقدرين لبعضنا؟
    Ve onunla sevişirken tüm saçmalıklar yok oluyor... sadece O ve ben kalıyoruz... ve evet, kendimi onunla kaybediyorum ve... onun da kendini benimle kaybettiğini görebiliyorum... ve beraber kayboluyoruz. Open Subtitles وعندما نفعله كل الهراء الذي يدور ببالي يتلاشى ونبقى فقط أنا وهي نعيش تلك اللحظة وأجل, أنا أفقد وعي فيها
    Yani, O ve ben, ilerleme kaydediyorduk, ve ve şimdi benim onu takip ettiğimi düşünüyor olmalı. Open Subtitles أعني، هي وأنا .. كانت علاقتناتتقدمو.. والآن تظن أني الاحقها.
    Bu sanki şey gibi, O ve ben bir parkta geziyoruz gülüyoruz, iyi geçiniyoruz ve birden değişiveriyor anlıyor musun? Open Subtitles مثل في بعض الأحيان هي وأنا سنتمشى في الحديقة نضحك، وكل شيء جيد، وبعد ذلك، كابوم، تعلم؟
    Barry seninle nişanlıyken, O ve ben bir şeyler yaşadık. Open Subtitles عندما كان باري مخطوبا لك انا وهو فعلنا شيء بسيط
    O ve ben, sonuna kadar gittik. Open Subtitles هو و أنا ذهبنا إلى نهاية الطريق
    O ve ben biliyorduk ki, eğer vurmasaydım, annemi öldürecekti. Open Subtitles أنا وهى كلانا نعرف أنه لو لم أفعل كان سيقتلها،
    Her gün onun masasında öğlen yemeği yiyiyoruz, sadece O ve ben. Open Subtitles أنا اتغدى يومياً على مكتبة هذا الأسبوع , فقط هو وأنا
    Demek ki Scarred One'ı öldüren sendin. O ve ben sonuncuyduk. Open Subtitles إذا أنت من قتل ذات الندبة, لقد كانت هى وأنا اّخر نوعنا
    Ben Robin ile tanıştıktan kısa bir süre sonra, O ve ben Tay yemeği yemek istiyorduk. Open Subtitles حسناً. بإختصار بعد ماالتقينا بـ روبن انا وهي كنا نريد بعض الطعام التايلندي من مكان واحد
    Sen ve Sarabeth hâlâ evliyken O ve ben yatıyorduk. Open Subtitles .... عندما كنت متزوج من (ساره بيث) العام الماضى هى وانا كنا على علاقه...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more