| Yapacağım ilk iş bu taş ocağındaki herkese tatil ayarlamak olacak. | Open Subtitles | أول شيء سأفعله ان احصل للجميع في المحجر على بعض الوقت للإجازة |
| Sen bunları imzala da şu senin taş ocağındaki arkadaşların ihtiyaçlarından daha fazla tatil alsın. | Open Subtitles | ما هي؟ - حسناً ، انت ستوقع هذه ورفاقك تحت في المحجر سيحصلون على الحاجة لبعض الوقت من الراحة |
| Mike ve Nina'ya taş ocağındaki işçilerin listesini ulaştırırım. | Open Subtitles | ساطلب من مايك و نينا الذهاب الى المحجر. |
| Bir eyalet polisi, taş ocağındaki suda bir şey bulmuş. | Open Subtitles | وجد أحد عناصر شرطة الولاية شيئا في المياه ضمن المقلع. |
| Silah deposuna gitmiyoruz. Taş ocağındaki araçlarımızı geri almamız lazım. | Open Subtitles | لن نقصد مخزن السلاح، نحتاج شاحناتنا التي في المقلع. |
| Bir şekilde duvarların dışına çıkıp taş ocağındaki araçlarımıza ulaşırsak aylakları uzaklaştırmak için kullanabiliriz. | Open Subtitles | إن أمكننا تجاوز الجدران للخارج بطريقة ما والعودة لسيّاراتنا في المقلع -فربّما يمكننا استخدامهم لاقتيادهم بعيدًا . |
| Evet. Taş ocağındaki yaşlı kediyle. | Open Subtitles | نعم، قطتي العجوز في المحجر |