"oculus" - Translation from Turkish to Arabic

    • أوكلايس
        
    • حرم التبصر
        
    • أوكيلوس
        
    • السقف
        
    • التبصر لا يهبنا
        
    Beni iyi dinle, Butters. Oculus öğretisi yeniden düzenlendi. Open Subtitles إستمع إلي بحذر (بترز) (ذي أوكلايس) قد تم تنشيطها.
    Benim adım Steve, Oculus müşteri hizmetlerinden arıyorum. Open Subtitles إسمي هو (ستيف) من (أوكلايس) لخدمة الزبائن.
    Oculus müşteri hizmetlerine ulaşmaya çalışıyoruz. Open Subtitles نحن نحاول الوصول إلي خدمة عملاء (أوكلايس).
    Eğer bizi kontrol etmek için şu Oculus denen şeyi kullanıyorlarsa o zaman onu yok etmeliyiz. Open Subtitles إن كان حرم التبصر هو ما يستخدمونه للتحكم فينا فإذن علينا تدميره
    Captain, Başlangıç Noktasının yanındaki Oculus Kaynağı'na ulaştık. Open Subtitles أيها الكابتن، وصلنا إلى ينابيع حرم التبصر على الجانب الآخر من نقطة التلاشي
    Senin sürekli "Oculus, Oculus" diye gezdiğini söyledi. Open Subtitles قال أنك ظللت تردد "أوكيلوس, أوكيلوس، أوكيلوس"
    Babam buna Oculus diyebilirdi, ama aslında tavanda kocaman bir delikti. TED ربما أطلق والدي اسم أوكلوس عليها، لكنها في الواقع لم تكن سوى فتحة كبيرة في السقف.
    Oculus sadece zamanı görmemizi sağlamıyor istediğimiz gibi şekillendirmemize de yarıyor. Open Subtitles التبصر لا يهبنا نافذة للزمن فقط، بل والقدرة على تشكيله بما نراه مناسباً
    Sizden Oculus sanal gerçeklik cihazı alıp almadığımı söyleyebilir misiniz? Open Subtitles هل يمكنك إخباري إذا إشتريت سماعة (أوكلايس) من هناك.
    Butters, Oculus müşteri hizmetleriyle konuştum, dediler ki sanal gerçeklik cihazını takıp bu dünyada mahsur kalan benmişim. Open Subtitles (بترز) لقد تحدثت مع عملاء (أوكلايس). وقالوا أنه، أنا من يرتدي سماعة الراس -ونسيت أني في الواقع الأفتراضي .
    Oculus müşteri hizmetleri, ben Steve. Open Subtitles خدمة عملاء (أوكلايس)، معكم (ستيف).
    - Oculus cihazını sen satın aldın, Kyle. Open Subtitles أنت إشتريت (ذي أوكلايس )، (كايل) -لا تفعل هذا .
    Butter, Oculus sanal gerçeklik cihazı müşteri hizmetlerini ne zaman aradın? Open Subtitles (بترز) متى إتصلت بخدمة عملاء (أوكلايس
    Hiç kimseye Oculus çatlağı hakkında hiçbir şey söyleme. Open Subtitles لا تقل لأحد عن (ذي أوكلايس).
    Başından beri burada, sırayla Oculus sanal gerçeklik cihazını deniyorduk. Open Subtitles نتناوب سماعة (أوكلايس).
    - Bizi kontrol etmek için Oculus'u kullanıyorlarsa o halde onu yok etmemiz gerek. Open Subtitles إن كان حرم التبصر هو ما يستخدمونه للتحكم فينا فإذن علينا تدميره
    Başlangıç Noktası. Oculus Kaynağı. Open Subtitles نقطة التلاشي''، ''ينابيع حرم التبصر
    Druce bana Oculus'un bizi Başlangıç Noktasında kontrol edemediğini söylemişti. Open Subtitles أخبرني (دروس) أن قدرة حرم التبصر في التحكم في أفعالنا لا تنجح في نقطة التلاشي
    Oyun Oculus'a çıkıyor değil mi? Open Subtitles هذا المشروع له علاقة بـ"أوكيلوس"، صحيح؟
    - Ama bana senin Oculus'la uğraştığını söyledi. Open Subtitles -لكنه قال أنك قلت "أوكيلوس ".
    İçerisi harika bir şekilde serindi, devasa termal kütlesi, havanın doğal ısı yayımının Oculus ile ile havaya yükselmesi ve binanın tepesinde rüzgâr estiğinde Venturi etkisi sebebiyle. TED كان باردا بصورة رائعة من الداخل بسبب كتلته الحرارية الضخمة، الحمل الحراري الطبيعي من الهواء يرتفع عاليا من خلال الأكيلوس (فتحة السقف)، وتأثير فنتوري عندما تهب الرياح عبر الجزء العلوي من المبنى.
    Oculus sadece zamanı görmemizi sağlamıyor... - ...aynı zamanda değiştirmemize de olanak sağlıyor. Open Subtitles التبصر لا يهبنا نافذة للزمن فقط، بل والقدرة على تشكيله

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more