"oda da" - Translation from Turkish to Arabic

    • في الغرفة
        
    • والغرفة
        
    Koridorda ya da başka bir oda da onların saklanmadığına emin misiniz? Open Subtitles وأنت متأكد من أنه لم يختفي في الغرفة أَو في الممرِ؟
    Mavi Oda'da şampanya ve havyar servisi başladı. Open Subtitles يتمّ الآن تقديم الشمبانيا والكافيار في الغرفة الزرقاء.
    Umalım zamanında açsınlar. Siz ikiniz diğer oda da bekleyin. Open Subtitles لنأمل أن يفتح في الوقت المعين، إن لم تمانعا، انتظرا في الغرفة الأخرى
    Umalım zamanında açsınlar. Siz ikiniz diğer oda da bekleyin. Open Subtitles لنأمل أن يفتح في الوقت المعين، إن لم تمانعا، انتظرا في الغرفة الأخرى
    Arkada ki 3 numaralı oda da öyle. Open Subtitles على يمينك والغرفة رقم 3 كذلك .. في الخلف
    oda da ve koridorda kesinlikle kimseyi görmedim! Open Subtitles والغرفة والممر بالضبط كما تركتها
    603 numaralı odada eroin tedavisi gören, 412 numaralı oda da bir keş var. Open Subtitles نعالج مريضاً من إدمان الهيرويين في الغرفة 603 ونعالج مريضاً من إدمان الميثادون في الغرفة 412
    Homer dinle, arkadaki oda da şu süper dayanıklı Afrikalı arılardan var. Open Subtitles هومر اسمعني، في الغرفة بالخلف لديّ نحل أفريقي خارق
    Bu kahve muthis.Hic oda da olmadiginda insanlarin ne dusundugunu dusunmedigin oldumu? Open Subtitles هذه القهوة رائعة ، هل توقفت لتفكر بـــ ما الذي يفكر به الناس حين لا تكون في الغرفة ؟
    Her neyse, oda da çok fazla olamayacağım. Open Subtitles على أيّ حال، نادراً ما سأتواجد في الغرفة.
    Eğitildiğim, yetiştirildiğim Kızıl Oda'da bir mezuniyet töreni yaparlardı. Open Subtitles في الغرفة الحمراء، حيثتلقّيتتدريبي.. حيثُ ترعرعت، لديهم حفل للتخرج
    O zaman Mavi Oda'da hızlıca röportaj yapar saçınızı ve makyajınızı hallederiz. Open Subtitles في الغرفة الزرقاء ومن ثم تعديل بسيط للشعر والمكياج
    Diğer oda da ifadesini veriyor. Open Subtitles إنه يتواجد في الغرفة الأخرى ، يُدلي بشهادته
    Yani, biraz daha iyi mobilya takımları alırız senin malzemelerini öteki odaya koyarız sanki bir ayrı oturma odası gibi bu oda da günlük yaşadığımız bir yer olur... Open Subtitles وقد نشتري أيضاً أثاثاً للمنزل كله وسنضع أثاثك القديم في الغرفة الأخرى ستصبح كغرفة اختلاء لأن هذه الأريكة غير جيدة وأنت تعرف ذلك
    Komedi Salonu'ndaki Yeşil Oda'da bir kahve öğütücüsü var. Open Subtitles كان هناك طاحنة قهوة في الغرفة الخضراء
    O zaman... bunu yan oda da yapalım. Open Subtitles إذن, فلنقم بذلك في الغرفة المجاورة.
    - Biraz saygı gösterilmesini istiyor. - oda da onun yanında mıydın? Open Subtitles لم يرد سوى بعض الكرامة - أكنتِ في الغرفة معه؟
    Evet, kauçuk oda da kalan adamımız kız arkadaşını birinin götüreceğine dair garip bir fikre kapılmış. Open Subtitles نعم، رجلنا في الغرفة المطاطية أصبح... مرح الى حد ما يعتقد أن أحدهم يسرق فتاته
    Bu bar benim. Arkadaki oda da benim ofisim. Open Subtitles أنا أملك البار والغرفة الخلفية هي مكتبي
    Sadece bir gürültü, üstelik oda da çok soğuk. Open Subtitles فقط ضوضاء؛ والغرفة باردة جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more