| 2004'le birlikte hepimiz teröre odaklandık, geri kalan her şey bir kenara itildi. | Open Subtitles | فى عام 2004، كنا نركز على الإرهاب بشكل تام ومُهملين لجميع الأشياء الأخرى |
| Şu an tekrar öldürmesini engellemeye odaklandık. | Open Subtitles | الآن نحن نركز على ايقافها من القتل مجددا |
| Başından beri, yetenek gösterisinin yetenek kısmına odaklandık. | Open Subtitles | كل هذا الوقت كنّا نركز على جزء المواهب في عرض المواهب |
| Dini eğitim, işte bu noktada hatamızda çok ileri gittik. sadece anlaşılması zor doktrinlere odaklandık. | TED | التعليم الديني، ها هنا حيث مضينا بطريقة خاطئة، مركزين فقط على صعوبة مذهب الإعتقاد الديني. |
| Belki de dışarıdan bir tehlikeye çok fazla odaklandık. | Open Subtitles | ربما نحن مركزين تفكيرنا على التهديدات الخارجية |
| ABD'de yaşayan Afro-Amerika ile Amerikan Yerlileri ve Latin öğrencilere odaklandık. | TED | لقد ركزنا في الولايات المتحدة على الطلاب الأميركيين الأفارقة ، وكذلك الأمريكيين الأصليين واللاتينيين. |
| Yani geçtiğimiz 30 yıl boyunca genelde diğer şeyleri hariç tutarak serotonine odaklandık. | TED | لذلك ركزنا على السيروتونين خلال الـ30 سنة الماضية، غالباً بغرض استبعاد الأشياء الأخرى. |
| Gelecek ay Rusya ile yapılacak zirveye odaklandık. | Open Subtitles | نحن نركز على القمة المنعقدة الشهر القادم مع روسيا |
| Dolayısıyla işleme konusuna odaklandık. | TED | لذا بدأنا نركز على مشاكل المعالجة |
| Sorunlarının kaynağını bulmaya odaklandık. | Open Subtitles | نحن نركز على معرفة سبب الأعراض |
| Billy Chambers doğruyu mu söylüyor? Bu berbat sınamanın ortasında kalan masum çocukları koruyama odaklandık. | Open Subtitles | نحن نركز على حماية أطفال أبرياء |
| İnekler olarak çok daha önemli bir şeye odaklandık. | Open Subtitles | نحن المهوسين نركز على شيء أكثر أهمية : |
| Şu anda hastalığı engellemeye odaklandık. | Open Subtitles | الآن نحن نركز على الوقاية. |
| Çok özel konulara odaklandık. | Open Subtitles | نحن نركز على أشياء محددة جدا... |
| -Yakın zamanda üzerlerinde birisi çalıştı mı? -Hepimiz X-303 üzerine odaklandık. | Open Subtitles | - هل قام أي شخص بدراستها مؤخراً - كنا جميعاً مركزين على إكس |
| Ama Tom'la tamamen buna odaklandık, 7 gün, 24 saat çalışmaya hazırız. | Open Subtitles | لكن أنا و(طوم) مركزين للغاية ومستعدين للعمل ليل نهار طوال الأسبوع |
| Beth'in haberini iptal etmesine o kadar çok odaklandık ki hâlâ canavarların peşinde olan insanları unuttuk. | Open Subtitles | كنّا مركزين جدّا على دحض قصّة (بيث) لكن نسينا أنه لا يزال هناك من يسعى خلف الوحش |
| Bilime odaklandık çünkü biliyoruz ki günümüz ve geleceğimizdeki problemleri çözmek için bilim insanlarına ihtiyacımız var. | TED | لقد ركزنا على العلم، لأننا نعلم أننا بحاجة إلى علماء يساعدوننا في حل التحديات الحالية والمستقبلة. |