Karın bölgesine o kadar odaklanmıştım ki kesim sırasındaki izleri bile patlattım. | Open Subtitles | صرفت كل تركيزي على البطن ولذلك أهملت المبادئ التجميلية للقطع |
Üstüm başım, pantolonum her yerim reçel ve cam parçacıklarıyla doluyken daha çok olaya odaklanmıştım. | Open Subtitles | كان تركيزي على المربى والزجاج المتطاير على معطفي وبنطالي |
Kendi çabamla ulaşabileceğimi düşündüğüm bir sonraki adıma odaklanmıştım. | TED | كنت أركز على الطريق الذي أمامي حتى أبعد ما يمكنني أن أرى. |
Ben aslında hayatını kaybeden genç adamlara odaklanmıştım. | Open Subtitles | أنا في الحقيقة أركز على الشباب الذين فقدوا حياتهم |
İşe ve aileme ve sana o kadar odaklanmıştım ki, ve ... ve sen haklıydın. | Open Subtitles | كنت مركزة على العمل والعائلة وأنت وكنت محقة لقد كنت أخاف مما سيحدث |
İstediğim gibi bir adam olmana öyle odaklanmıştım ki hala olduğun çocuğu kaçırdım. | Open Subtitles | لقد ركزت اهتمامي على رجل أردتك أن تكونه لقد خسرت الفتى الذي هو أنت. |
Ameliyat sonrası iyileşme sürecime çok odaklanmıştım. | Open Subtitles | كنت منشغلة للغاية في التعافي من العملية الجراحية |
Ehliyeti almaya odaklanmıştım, gözümden kaçan bir şey olabilir. | Open Subtitles | كنت اركز على الحصول على رخصة لربما اغفلت شيئا |
Bir şeye odaklanmıştım. | Open Subtitles | لقد كان تركيزي على شئ واحد |
Slade'in bana ne yapabileceğine o kadar odaklanmıştım ki kendi kendime neler yapabileceğim aklıma bile gelmemişti. | Open Subtitles | عكفت تركيزي على ما قد يضرّني به (سلايد)... ولم يخطر في بالي ما قد أضرّ به نفسي. |
Onun şimdi farkındayım ama unvanı kazanmaya odaklanmıştım. | Open Subtitles | أعلم هذا الأن ، لكنني كنت أركز على الفوز باللقب. |
Hep ökaryotik hücre yapılarına odaklanmıştım. | Open Subtitles | انا دائما أركز على تركيب الخلايا حقيقة النواه |
Kendime, işime, Sammy'e çok odaklanmıştım. | Open Subtitles | لقد كنت مركزة على نفسي و عملي و (سامي) (كيلي)، لا. مفهوم؟ |
Titreşimleri düşük tutmaya ve yola odaklanmıştım sonra nereden geldiğini bilmediğim bir araba önüme çıktı sonra bir kadın indi. | Open Subtitles | لقد ركزت فى الغالب على الحفاظ على الاهتزازات بالأسفل والطريق إلى الأمام ثم جاءت السيارة من العدم، |
Anlıyorum. Hedefime ulaşmaya odaklanmıştım. O dönem, geçmek istediğim bir oyuncu vardı. | TED | سيرينا: لكنني كنت أركز تماماً على تحقيق أهدافي وقد علمت في ذلك الوقت أنه هنالك لاعبةٌ واحدة عليّ تجاوزها. |
Tamam, başta olayların kendilerine fazla odaklanmıştım. | Open Subtitles | حسنا، في البداية كنت أركز بشدة على الأحداث. |
Derslerime çok odaklanmıştım. | Open Subtitles | ؟ نعم, كنت منشغلة بدراستي |
Ben ilk hecesine odaklanmıştım. Ne var biliyor musunuz? | Open Subtitles | أنا آسفه , كنت اركز على المقطع الأول |
O sırada hayatımı kurtarmak için kaçmaya odaklanmıştım. | Open Subtitles | في ذلك الوقت كنت اركز على النجاة بحياتي |