"odamıza" - Translation from Turkish to Arabic

    • غرفتنا
        
    • لغرفتنا
        
    • نومنا
        
    • غرفنا
        
    • إلى غرفة
        
    • غُرفة
        
    • بغرفتنا
        
    • حجرتنا
        
    Şimdi, Neden odamıza çıkmıyoruz ve birbirimize saygıyla saygısızlık yapmıyoruz? Open Subtitles الآن، لما لا نذهبُ إلى غرفتنا ونقلل احترام بعضنا باحترامٍ؟
    12 kitaptan sadece birini okuyor, ve sadece birkaç derse giriyor, sınavdan birkaç gün önce de odamıza gelip bizden onu sınava çalıştırmamızı istiyor. TED يقرا كتابا واحدا من اصل 12 ويحضر بضع محاضرات، يحمل نفسه الى غرفتنا قبل بضعة ايام من الامتحان ليحظى ببعض الدراسة.
    odamıza biraz yemek getir Boris. Bir atı yiyebilirim. Open Subtitles ارسل الينا بعض العشاء فى غرفتنا يمكننى التهام حصان
    Yürümeye başladığından beri odamıza gelip, yatağa atlardı bizi uyandırırdı. Open Subtitles ومنذ بدئها المشي، اعتادت القدوم لغرفتنا والقفز فوق سريرنا توقظنا ولم نكن نستطع النوم
    Geceyarısı yatak odamıza girdiklerinde, eşimi ısırmayı tercih ediyorlar. TED عندما تطير داخل غرف نومنا بالليل، فإنها تفضل أن تلدغ زوجتى.
    Azılı suçlularmışız gibi bizi odamıza kitliyorsunuz. - Sizin emniyetiniz için. Open Subtitles ربطنا في غرفنا كما لو كنا مجرمين شائعين.
    Bakın, arka bahçede ve ara yol baca gibi o yüzden ses doğruca bizim yatak odamıza geliyor. Open Subtitles تَعْرفُ ماذا؟ هو في الفناء الخلفي، الممر، أنه يتصرف مثل المجارف إنه مجرد صوت يصل إلى غرفة النوم
    Böylece tepeden aşağı inip eve gidebilir odamıza çıkan merdivenleri tırmanabilir ve hediyesini ona verebilirim. Open Subtitles ومن ثم يمكنني النزول من على التل والسير للمنزل وصعود الدَرّج إلى غرفتنا ومن ثم يمكنني تقديم الهدية لها
    Vegas'a o şekilde kaçmak... heyecan verici ve eğlenceliydi... ama törenden sonra odamıza geri döndüğümüzde... ucuz ve keyifsiz göründü... ve düşündüm ki burada arkadaşlarımla olmayı tercih ederdim. Open Subtitles كان هناك شيئاً ما عن الفرار إلى فيجاس.. لقد كان هذا مثيراً و جميلاً و بعد المراسم،ذهبنا إلى غرفتنا
    Siz ayrı odalarınıza gidebilirsiniz. biz odamıza aynı yatağa gidiyoruz. Open Subtitles يمكن ان تذهبو الى غرفكم المنفصله نحن سنذهب الى غرفتنا ذات السرير الواحد
    Sağ ol, Ravi. Çok tatlısın. Bütün bagajı odamıza götür lütfen. Open Subtitles شكراً رافي أنت جداً لطيف من فضلك احضر جميع الأمتعة الى غرفتنا
    Yatak odamıza bir f.h.şe soktun... ve onunla benim yatağımda seviştin. Open Subtitles خطأ ? انت جلبت عاهرة الى غرفتنا ومارست الجن المقزز على سريرى
    Birisi odamıza bir aileyi yerleştirdi ve o birazcık bölgesini benimseyen tiplerden. Open Subtitles احدهم احضر عائلتا الى غرفتنا ، وهي غاضبة
    Seks yaptığımız sırada odamıza gelemezsin. Open Subtitles لا يمكنك القدوم إلى غرفتنا ونحن نمارس الجنس
    odamıza dalıyorsunuz özel eşyalarımızı incelemeye başlıyorsunuz bir bilgisayarın şifresini kırmamızı talep ediyorsunuz... Open Subtitles تدخل إلى غرفتنا تفتش فى أغراضنا الشخصية تطلب منى كسر حماية كمبيوتر
    Yatak odasının kapısı kilitleniyor ve dışarıdan ayrı bir girişi var yani hiç bizim odamıza girmeyecek. Open Subtitles باب غرفته مقفل، كما لغرفته مدخلٌ خاصّ، لذا لن يدخل غرفتنا مطلقاً.
    odamıza çıkıp, birşeyler sipariş verip TV izlemeye ne dersin? Open Subtitles مارأيك لو صعدنا لغرفتنا ونطلب بعض الخدمات ونشاهد التلفاز
    Sonra odamıza çıkmıştık ve nefis bir sevişmeydi. Open Subtitles وبعدها ذهبنا لغرفتنا ومارسنا اجمل مضاجعة
    Bu sene ise doğruca yatak odamıza girdiler ve Kath'e uzaylı embriyosu aşıladılar. Open Subtitles وبعد ذلك، هذه السنة، جاؤوا الحقّ إلى غرفة نومنا وزرع الجنين الأجنبي في كايث.
    Bu sabah odamıza geldiğimizde, ...birileri Tayland yemeğini çöpte bırakmış ve kokutmuş. Open Subtitles لمّا دخلنا غرفنا هذا الصباح، شخصٌ ما ترك طعام تايلنديّ نتن في القمامة.
    Rutubet izini kapatmak için oturma odamıza asmıştık. Open Subtitles كانت مُعلقة على جدار غُرفة المعيشة تغطي رقعة رطبة.
    Çünkü karım benden önce ölürse, Daisy Dönekamcık onun yaşadığı yerde yaşayabilmek isterim odamıza sinmiş kokusunu içime çekebilmek isterim mobilyaları onun düzenlediği şekilde görmek isterim... Open Subtitles لأن ان ذهبت بالبداية بسبب ديزي المعلونه العاهره [ يقصد زوجته ان ماتت ] أريد ان يكون باستطاعتي ان اعيش حيث عاشت و اشم رائحتها بغرفتنا
    Evet! Onu bir çocuk giydirip kendi odamıza alırız. Open Subtitles و سـَوف نـُلـْبـِسـُه كصبي و نـُبـْقـيـه في حجرتنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more