"odası değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليست غرفة
        
    • تكن غرفة
        
    • ليس غرفة
        
    • ليس مكتب
        
    • وليست غرفة
        
    • ليست غرفته
        
    Burası oturma odası değil de, sanki arkası kesilmeyen çöp odası gibi. Open Subtitles هذه ليست غرفة جلوس،انها غرفه قمامة التي أنا لا أستطيع إيقافه
    Peki, her şeye tamam ama burası oturma odası değil. Open Subtitles نعم هذا جيد وكل ما الى هنالك لكن هذه ليست غرفة معيشة
    Burası kelimelerin adamı odası değil çorapların adamı odası. Open Subtitles هذه ليست غرفة رجل يملك كلمة إنها غرفة رجل يملك شرابات رياضية
    Küller, kül değildi. Çalışma odası, çalışma odası değil. Open Subtitles الرماد لم يكن رماداً وغرفة المكتب لم تكن غرفة مكتب.
    - Radisson'da bir şampanya odası değil. Open Subtitles و ليس غرفة لشرب الشمبانيا في فندق الراديسون
    Ama burası okul müdürünün odası değil anlıyor musun? Open Subtitles اعرف ما اخبرته ولكن هذا ليس مكتب مدير المدرسة هل تفهمين؟
    Bu bir dondurucu, panik odası değil, bunun farkındasın, değil mi? Open Subtitles أنتِ تعرفين أن هذهِ غرفة التجميد وليست غرفة الذعر؟
    - Hayır burası yatak odası değil, bu onun kopyası! Open Subtitles ليست غرفة نومها، إنّها نسخة طبق الأصل.
    Ama burası Jake'in odası değil, değil mi? Open Subtitles ولكن هذه ليست غرفة النوم الخاصة " بجيك " ،أليس كذلك؟
    Ve bilmeni isterim ki, burası ana yatak odası değil. Open Subtitles ولعلمك هذه ليست غرفة النوم الرئيسية
    Bir aday için savaş odası değil. Open Subtitles لا، ليست غرفة حربٍ لأحد المترشحين
    Burası yatak odası değil ki. Open Subtitles هذه ليست غرفة النوم
    Ağır ol, Melissa. Soyunma odası değil burası. Open Subtitles حسناً، مهلاً يا (ميليسا) هذه ليست غرفة تبديل الملابس
    Lanet olsun, Jenny, burası çamaşır odası değil. Open Subtitles غرفة المغسلة اللعنة يا (جيني)، هذه ليست غرفة المغسلة
    Orası oyun odası değil, Joe. Spa orası. Open Subtitles "تلك لم تكن غرفة العاب "جو ذلك كان ناد صحي
    Ah, yani burası Bay de Winter'ın asıl odası değil miydi? Hayır, hanımefendi. Open Subtitles ألم تكن غرفة السيد "دى وينتر" الأصلية ؟
    "The Drum" dediğiniz şey işkence odası değil. Open Subtitles ما تسمينه البرميل ليس غرفة للتعذيب
    Yani siz bir ıslah evi yönetiyorsunuz, işkence odası değil. Open Subtitles .. أنت تدير إصلاحيه .و ليس غرفة تعذيب
    Burası bir resepsiyon odası, bekleme odası değil. Open Subtitles هذه غرفة إستقبال وليست غرفة إنتظار
    Burası onun odası değil. Open Subtitles هذه ليست غرفته

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more