| Aşağısı liseli soyunma odası gibi. | Open Subtitles | . المكان أشبه بغرفة الخزانات في المدرسة الثانوية |
| Benim için daha çok bir otel odası gibi. | Open Subtitles | بالنسبة لي كانت أشبه بغرفة فندق |
| - Teşekkürler. Burası evden çok, ekip odası gibi. | Open Subtitles | -شكراً لك هذا أشبه بغرفة فرقة شرطة أكثر منه منزلاً |
| Tanrım burası buhar odası gibi. | Open Subtitles | مرحبا".عزيزتي يا الهي,انها تبدو كغرفة البخار,لما لا تفتح البعض من النوافذ؟ |
| Panik odası gibi. | Open Subtitles | تبدو كغرفة الفزع |
| Çoğu günler, sınıf adeta bir bekleme odası gibi hissettirir. | TED | في معظم الأيام تبدو الفصول الدراسية مثل غرفة الانتظار. |
| Yani, bu odayı basınç odası gibi boş bir oda olarak hayal edin. | Open Subtitles | لذا، تخيّلُي هذه الغرفةِ خاوية مثل غرفة تخفيفِ الضغط. |
| Kendimi oksijen odası gibi bir yere kilitledim. | Open Subtitles | حبست نفسي فيما تبدو وكأنها غرفة أوكسجين |
| - Oturma odası gibi. Evet. | Open Subtitles | إنها أشبه بغرفة جلوس |
| Daha çok ganimet odası gibi. | Open Subtitles | بل أشبه بغرفة غنائم |
| Otel odası gibi orası. | Open Subtitles | الأمر أشبه بغرفة نزل هنــا. |
| Küçük bir Fransız kızının odası gibi hissettiriyor. | Open Subtitles | تجعلها تبدو كغرفة فتاة فرنسية |
| Oyun odası gibi, ama sadece zihnimizde çalışıyor. | Open Subtitles | مثل غرفة اللعب لكن هى تعمل فى عقولينا فقط |
| Bir misafir odası gibi, ondan kaçmak zorunda kalmam. | Open Subtitles | مثل غرفة الضيوف، وأنا لم يكن لديك للحفاظ على تجنب لها. |
| Doktor muayenesindeki bekleme odası gibi. | TED | كانت مثل غرفة الإنتظار في العيادة الطبية . |
| Lisa Minelli'nin elbise odası gibi. | Open Subtitles | (وكأنها غرفة ملابس (ليزا مينيلي |