| Orada bir projeksiyon odası vardı. | Open Subtitles | وهذا المكان هناك كان غرفة الإسقاط |
| Morel'in hedefinde taht odası vardı. | Open Subtitles | "هدف (مورل) كان غرفة العرش" |
| Çalıştığım bir üniversitede her katta bir posta odası vardı. | TED | في أحدى الجامعات التي عملت فيها كانت هناك غرفة بريد في كل طابق |
| Giriş holünden hemen sonra büyük bir yemek odası vardı. | Open Subtitles | عند ردهة الدخول كانت هناك غرفة طعام كبيرة. |
| Ba'al'ın VIP'ler için özel bir odası vardı. | Open Subtitles | "بال" لديه غرفة خاصة لكبار الشخصيات |
| Garajda gizli bir odası vardı. | Open Subtitles | كانت لديه غرفة سريّة بالمرآب |
| Bir de içinde devasa bilgisayarların olduğu bilgisayar odası vardı bir de adına Kasa dedikleri başka bir oda vardı. | Open Subtitles | كانت هناك غرفة الكمبيوتر تلك والحواسيب الآلية العملاقة بها أيضاً وهناك الغرفة الأخرى |
| Bir çocuk odası vardı. | Open Subtitles | كانت هناك غرفة طفل. |