Spor salonu. Bakın, Diana ile Ofisin dışında adam akıllı vakit geçirmezdik. | Open Subtitles | اسمعوا , دايانا كانت بالكاد تقضي اي اوقات خارج المكتب |
Tedirgin olduğunu görebiliyorum. Merak etme. Ofisin dışında buluşabileceğimiz gizli bir yer bulacağız. | Open Subtitles | يُمكنني إخباركِ أنِّي متوتِّرة، لكننا سنجد نقطة تلاقي سريّة في مكانٍ ما خارج المكتب |
Ofisin dışında her ne yaparsan o senin işindir beni bulaştırma. | Open Subtitles | أيا ما تقوم بفعله خارج المكتب فإنه مختص بك فقط ابعدني عنه |
Geçen sefer Ofisin dışında buluştuğumuzda bir şişe Pinot'yu içip bir müşterinin karısına asılmıştın. | Open Subtitles | آخر مرة أقمنا اجتماعاً خارج المكتب لقد شربت زجاجة كاملة من النبيذ وغازلت زوجة الموكل |
O Ofisin dışında biraz zaman geçirsin. | Open Subtitles | -لا, لا, لا, لا . انها بحاجة لبعض الوقت خارج المكتب. |
Sanki bu Ofisin dışında seni tanımıyormuşum gibi hissediyorum. | Open Subtitles | أشعر كأنني لا أعرفك خارج المكتب |
Ofisin dışında Neden burada beklemiyorsunuz? | Open Subtitles | إنه خارج المكتب, لماذا لا تنتظره هنا؟ |
Bana bir iyilik yap, Saphire hemen Ofisin dışında oturuyor olmalı. | Open Subtitles | أسدوا لي خدمة, فمن المفترض أن "ساتفير" يجلس خارج المكتب |
Ofisin dışında toplantıda? | Open Subtitles | لا تخادعيني اجتماع خارج المكتب ؟ |
Ofisin dışında geçirilen onca saatten sonra o yemeğin rezil olabileceğini düşündüm ben de biraz Çin yemeğiyle yardım edeyim dedim, bilirsiniz ya. | Open Subtitles | إكتشفت أن جميع الوقت الممضي خارج المكتب من شأنها أن تخفق العشاء، لذا فكرت أنه ربما أن أقدم المساعدة مع بعض الطعام الصيني، أتعلمون؟ |
Ofisin dışında haritalar var. | Open Subtitles | هناك خرائط خارج المكتب |
Günün 3'te 2'sinde Ofisin dışında sergileyebilirsin. | Open Subtitles | يمكنك التباهي 2/3 اليوم خارج المكتب. |
Ofisin dışında şu anda. | Open Subtitles | إنه خارج المكتب |
- Ofisin dışında, yalnız olduğumuzda... | Open Subtitles | -عندما نكون خارج المكتب ... |
Ofisin dışında. | Open Subtitles | خارج المكتب. |