Ama korucunun ofisine bir mesaj bırakabildim ve 911'le konuştum. | Open Subtitles | لكني تمكنتُ من ترك رسالة في مكتب الحارس، وأتصلتُ بالطوارئ، |
Bir tehdit oluşturabilecek biri olup olmadığını anlamak için beyaz kundura ofisine bir sinyal sızdırmışlar. Kullandıkları sistem gerçekten Pentagon'un aktarım sistemi değil. | Open Subtitles | لقد أوهموا أن الإشارة في مكتب الحذاء الأبيض لمعرفة أي شخص قد يشكل تهديدا إنهم لا يستخدمون حقا نظام تعاقب وزارة الدفاع |
Gaad'ın ofisine bir böcek yerleştiririz. | Open Subtitles | هناك حركة واحدة يمكننا فعلها "نضع جهاز تنصت في مكتب "جاد |
Bu adam kendi ofisine bir paket gönderip... şüphelenmememiz için masum bir kızı öldürdü. | Open Subtitles | أرسل هذا الرجل طرداً لمكتبه الخاصّ وقتل فتاة بريئة ليضلّلنا |
Meslektaşlarımdan birinin ofisine bir adam gelmiş ve ona, gizliliği ifşa etmesi için para vermiş. | Open Subtitles | زميل لي قبل فترة جاء شخص لمكتبه وطرح له المال ليكسر الموثوقية |
Beni, Le Dome'ye akşam yemeğine... götürebilir mi, diye ofisine bir bakmaya gittim. | Open Subtitles | كما أخبرتك لقد توقفتُ عند مكتبه لأطلب منه القدوم معي لمطعم "لي دوم" لتناول العشاء. |
GM'in ofisine bir şekilde karışmış. | Open Subtitles | انها تتدخل في مكتب جي أمز |
İşeme yerine Hardman'ın ofisine bir şeyler yerleştirsek ya. | Open Subtitles | ماذا إن دسينا شيئاً في مكتب هاردمان) بدلاً من التبول بمكتبه ؟ ) |
Öğrenmek için yapabileceğimiz bir şey daha var. Gaad'ın ofisine bir böcek yerleştiririz. | Open Subtitles | هناك خطوة واحدة يُمكننا عملها، سنضع جهاز تنصّت في مكتب (جاد) |
Gaad'ın ofisine bir böcek yerleştiririz. | Open Subtitles | -سنضع جهاز تنصت في مكتب (جاد ) |
Gaad'ın ofisine bir böcek yerleştiririz. | Open Subtitles | وهي أن نضع جهاز تنصتيّ في مكتب (قاد). |
Bu adam kendi ofisine bir paket gönderip şüphelenmememiz için masum bir kızı öldürdü. | Open Subtitles | أرسل هذا الرجل طرداً لمكتبه الخاصّ وقتل فتاة بريئة ليضلّلنا |
Gidip, ofisine bir göz atabileceğini söyledi. | Open Subtitles | قال انه يمكنك الذهاب لمكتبه |
MGM'deki ofisine bir telgraf götürdüm. | Open Subtitles | لقد سلمت برقية لمكتبه |
Beni, Le Dome'ye akşam yemeğine... götürebilir mi, diye ofisine bir bakmaya gittim. | Open Subtitles | كما أخبرتك لقد توقفتُ عند مكتبه لأطلب منه القدوم معي لمطعم "لي دوم" لتناول العشاء. |