Efsane bir: Tekrarlayıcı ya da törensel davranışlar, OKB ile eş anlamlıdır. | TED | الخرافة الأولى: السلوكيات التكرارية أوالشعائرية مترادفة مع الوسواس القهري. |
Efsane iki: OKB'nin başlıca semptomu aşırı el yıkamadır. | TED | الخرافة الثانية: العارض الرئيسي لاضطراب الوسواس القهري هو غسل اليدين المفرط. |
Aslında OKB'li pek çok kişi obsesyonları ve kompulsiyonları arasındaki ilişkiyi oldukça iyi anlar. | TED | العديد من الأشخاص الذين يعانون من الوسواس القهري يدركون العلاقة بين هواجسهم و دوافعهم القهرية بشكل جيد. |
OKB'nin nörobiyolojik bir hastalık olduğu düşünülüyor. | TED | يعتبر اضطراب الوسواس القهري اضطراباً عصبياً بيولوجياً. |
OKB problem olmaz, ne olacaksa olsun dedim ve evliliğim daha başlamadan tamamen mahvoldu. | Open Subtitles | أن هوسي بالتنظيف لن يقف بالطريق، وأن مهما سيحصل سوف يحصل، وذلك الزواج أفسد تماماً قبل بدايته حتى. |
- Yani OKB ve batıl inanç vakti mi? | Open Subtitles | -تعني وقتاً مع الوسواس القهريّ و الخرافات؟ |
Başka bir ifadeyle, araştırmalar OKB'li hastaların beyinlerinin gerçekten de belli bir şekilde davranmaya programlı olduğunu gösteriyor. | TED | بعبارة أخرى ، تشير الأبحاث إلى أن أدمغة المصابين باضطراب الوسواس القهري في الحقيقة مثبتة لتتصرف بطريقة معينة. |
OKB'yi düzeltmek için kullanılan metotları test etmek için bir burs aldım. | Open Subtitles | تلقيتُ منحة لإجراء بحوث تجريبيّة حول طرق معالجة سلوك الوسواس القهري |
Bunu biliyorsun. O ve OKB'siyle 10 sene harcadım. | Open Subtitles | قضيت معه 10 أعوام وهو عنده اضطراب الوسواس القهري |
Ama OKB hastası zavallı kocası hiçbir işte dikiş tutturamıyor. | Open Subtitles | ولكن زوجها المصاب باضطراب الوسواس القهري لا يستطيع الإبقاء على وظيفة |
Emma ve Will beraber yaşıyorlar ve OKB'sine iyi geldi çünkü Emma, Batı Yakası Hikâyesi'ni yöneten Artie ve Beiste'e yardım ediyor. | Open Subtitles | مما ساعد في محاربة الوسواس القهري وهذا جيد لأن |
Düşündüğümüzden daha kısa süreli bir sürgün oldu, kardeşim fakat OKB seviyeni düşününce, fazlasıyla yeterli. | Open Subtitles | منفى أقصر بعض الشيء مما كنا نتصور يا أخي لكنه كاف على الأرجح نظرًا لمستويات الوسواس القهري |
Bu tahmini yapıyorum çünkü içeri girdiğinden beri çikolata kâsesini iki defa düzelttin ve Dennis bir OKB hastası. | Open Subtitles | وأخمن هذا لأنّك عدلت طبق الشوكولاته مرتين. منذ أن جئت إلى هنا وأدرك أن تعاني من الوسواس القهري. |
Düşündüğümüzden daha kısa süreli bir sürgün oldu, kardeşim fakat OKB seviyeni düşününce, fazlasıyla yeterli. | Open Subtitles | منفى أقصر بعض الشيء مما كنا نتصور يا أخي لكنه كاف على الأرجح نظرًا لمستويات الوسواس القهري |
Genel bir yanlış kanı var: Eğer eşyalarını titizlikle düzenlemekten hoşlanıyorsan, ellerini temiz tutuyorsan ya da hafta sonunu en ince ayrıntısına kadar planlıyorsan OKB hastası olabilirsin. | TED | هنالك مفهوم خاطئ شائع، بأنه إذا كنت تحب تنظيم الأشياء الخاصة بك بدقة شديدة، أو المحافظة على نظافة يديك، أو التخطيط لنهاية الأسبوع بأدق التفاصيل، قد تعاني من اضطراب الوسواس القهري. |
Bu tanı kriterleri OKB'li kişileri sadece normalden biraz daha titiz ya da temizlik takıntılı olanlardan ayırır. | TED | هذه المجموعة من المعايير التشخيصية هي ما يميز الذين يعانون من اضطراب الوسواس القهري عن أولئك الذين قد يكونوا شديدي الدقة أو أكثر هوساً بالنظافة من المعتاد. |
Bu düşünce ve davranışlardan onların mantıksızlığının farkında olduğu halde kaçınamamak OKB'nin bu kadar sıkıntı verici olmasının nedenlerindendir. | TED | إن عدم القدرة على تجنب هذه الأفكار والأفعال، على الرغم من كون الشخص واعياً لعدم عقلانيتها، هي جزء من السبب الذي يجعل اضطراب الوسواس القهري مزعج جداً. |
OKB hastaları mantıksız düşüncelere bağlı kaygı yaşadıkları için çıldırmış hissettiklerini ve tepkilerini kontrol etmede zorlandıklarını belirtmektedir. | TED | إن الذين يعانون من الوسواس القهري يبـيّنون شعورهم بالجنون بسبب معاناتهم من القلق المبني على أفكارٍ غير عقلانية وإيجادهم صعوبة في السيطرة على ردات فعلهم. |
Terapistim, OKB'yi kontrol edilemeyeni kontrol etmek için kullandığımı söylüyor. | Open Subtitles | "إنسى الأمر"، إتفقنا؟ معالجتي النفسية تقول أنني أستخدم هوسي للنظافة للتحكم بالأشياء الغير قابلة للتحكم. |
Buna OKB denir. | Open Subtitles | هذا الوسواس القهريّ جنونيّ |