"oksijenden" - Translation from Turkish to Arabic

    • الأكسجين
        
    • الأوكسجين
        
    Bu arada harika görünüyorsun. Kumarhane salonlarına verdikleri oksijenden olsa gerek. Open Subtitles بالتأكيد هذا بسبب كل الأكسجين الزائد الذي يضخونه إلى الكازينوهات
    Kumarhane salonlarına verdikleri ekstra oksijenden olsa gerek. Open Subtitles بالتأكيد هذا بسبب كل الأكسجين الزائد الذي يضخونه إلى الكازينوهات
    Kaldırımdaki erime, yangının oksijenden çıktığını gösteriyor. Open Subtitles التحليل الحراري على الرصيف يدل على أن الأكسجين كان المشعل الأولي
    Benim birkaç kez oksijenden bahsettiğimi duydunuz. TED سمعتموني أذكر الأوكسجين عدة مرات لحد الآن.
    Bu olmadan, sahile vurmuş balık gibi olurdun. Fazla oksijenden ölürdün. Open Subtitles بدون ذلك، ستكونين سمكة مرمية على الشاطئ تُحتضر من استنشاقها الكثير من الأوكسجين
    Hemoglobini oksijenden 200 kat daha fazla sarar ve oksijenin vücut içinde dağılıp, emilmesini önler. Open Subtitles يعادل مئتين مرة اقوى على الهيموجلوبين من الأكسجين يمنع الأكسجين من ان يوزع ويتم امتصاصه من الجسم
    Orada oksijenden çok karbondioksit alıyor. Open Subtitles إنّها تستنشق ثاني أكسيد الكربون أكثر من الأكسجين حاليًا.
    Gezegenedeki ilk oksijenden solumama izin vereceğini umduğum bir solüsyon. Open Subtitles و أنا على أمل انه سوف سيسمح لي لأخذ نفسا من الأكسجين المبكر للكوكب.
    "İlişki denen şey plastik çarşaflar ve vücudu oksijenden mahrum bırakmayı kapsamamamlı." Open Subtitles الجنس في العلاقات من المفترض أن يستخدم البلاستيك لأجله حرمان الشخص من الأكسجين
    Eğer 30 ila 60 hertz arasında bir şarkı patlatırsak alevi oksijenden ayırabilir ve yeniden tutuşmasını önler. Open Subtitles لو شغّلنا أغنية بين 30 و60 هيرتز، فيُمكن له فصل الأكسجين عن النار ومنعه من الإشتعال مُجدّداً.
    oksijenden kısa sürede vazgeçmişler. (Gülüşmeler) Şimdilerde hastaların pek patlamıyor, ama yine de arada oluyor. TED أوقفوا استخدام الأكسجين بسرعة جدًا. (ضحك) الآن من النادر أن ينفجر المريض، ولكن ذلك يحدث رغم ذلك.
    oksijenden. Open Subtitles هذا بسبب الأكسجين
    Beyni önemli bir süre oksijenden yoksun kaldı. Open Subtitles ولكن... وقالت أنها حرمت من الأكسجين
    beynin oksijenden mahrum kalıyor. Open Subtitles الدماغ هو حرمان من الأكسجين.
    oksijenden tükürük içtigimi gördünüz mü? Open Subtitles أترى بصقة الأكسجين تلك؟
    Dipteki oksijenden de anlayabilirsiniz, kinin altında olan her şeyin bir haritasını çıkarabilirsiniz; bu, balıklar bölgeyi terk etmeye başladığı sihirli sayı. TED ومعرفة معدل الأوكسجين في القاع... يمكنكم رسم خريطة لكل شيء أقل من اثنين، وهو الرقم السحري الذي يبدأ عنده السمك بمغادرة منطقة ما.
    Seni oksijenden daha çok seviyorum. Open Subtitles أنا أُحبك أكثر من الأوكسجين.
    Leo, şu oksijenden solumalısın. Open Subtitles -ليو) يجب أن تتنفس هذا الأوكسجين)
    Yazın, Slater Hall'da asbestos olduğunu keşfetmişler oksijenden daha çok asbestos diğer yurtlardaki bütün odaları doldurdular. Open Subtitles في الصيف أكتشفوا انه يوجد مادة الإسبست في قاعة (سلاتر), تقريباً مادة الإسبست اكثر من الأوكسجين, لذا زادوا الساكنين في المهجع لكل الغرف,

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more