| Hayır, notlarında okuduğum bir şeyi merak ettim de. | Open Subtitles | لا، فقط لدي فضول حول شيئاً قرأته في ملاحظاتكِ. |
| Başlıklarda okuduğum bir şey. | Open Subtitles | هنالك شيء قرأته في الصحف الشعبيه |
| Bu, okuduğum bir kitaptaki başarılı bir dedektifin adı. | Open Subtitles | إنه إسم لمخبر ظريف جدا قرأته في الكتب |
| Bu bir kitapta okuduğum bir şey. | Open Subtitles | إنه شيء قرأته في كتاب |
| Sadece, biyolojide okuduğum bir şey beni Ali'nin otopsisi hakkında düşünmeye itti. | Open Subtitles | إنه فقط .. أمر قرأته في علم الأحياء جعلني أفكر في تشريح جثة (آلي) |