Bana tarifi okudu ve oraya gitmemiz gerektiğini söyledi. | Open Subtitles | لقد قرأ هذا الوصف و قال يجب علينا الذهاب إلى هناك |
Prens tüm kitaplarınızı okudu ve size hayranlık duyuyor. | Open Subtitles | الآن , الأمير قرأ كل إصداراتك و هو معجب بها |
Geçen hafta adamın biri günlüğünden 10 sayfa okudu ve arkasından armonika çaldı. | Open Subtitles | في الاسبوع الماضي، قرأ شخص عشرة صفحات من يومياته وبعدها قام بإنهاء وصلته بعزف منفرد على الهارمونيكا.. |
Onun en özel sırlarını okudu ve kendini kızın istediği kişiye dönüştürdü. | Open Subtitles | قرأ أسرارها المخفية ,وحول نفسه الى شخص ترغب فيه |
Jason, New Yorker'da Cameron Todd Willingham'ın idamı hakkında bir makale okudu ve çok etkilendi. | Open Subtitles | جايسون قرأ مقالة في الجريدة عن اعدام كاميرون تود وقد حركت مشاعره |
Tezimi okudu ve bana harika, ince, karışık öneriler verdi. | Open Subtitles | لقد قرأ أطروحتي وأعطاني تلك الملاحظات المعقدة، الامعة، والعميقة |
Öğretmen yazımı örnek bir yazı olarak sınıfa okudu ve herkes alkışladı. | Open Subtitles | قرأ المعلم المقالة للصفّ بأكمله كمثال للكتابة الرائعة، وصفقوا لها. |
Brick televizyon kılavuzunu okudu ve görüntü içinde görüntü ortaya çıkıyor. | Open Subtitles | بريك قرأ كتيب الايضاحي للتلفزيون و اتضح أنه لدينا خاصية مشاهدة قناتين في نفس الوقت |
Mektupları okudu ve sinirle fotoğraf çerçevesini fırlatıp kırdı. | Open Subtitles | لقد قرأ الرسائل وحطم اطار صورته في نوبة غضب |
O zamana kadar hiç kimya deneyimi olmayan, Jordan Bunker bu makaleyi okudu ve bu çalışmayı atölyesinde atık malzemeler kullanarak yeniden yaptı. | TED | جوردان بنكر، الذي لم يكن لديه خبرة مع الكيمياء قبل هذا قرأ هذه الورقة واعاد انتاج التجربة في مجال الصانع الخاص به فقط باستخدام مواد وادوات من الرف. |
Soykırımdan kurtulan Viktor Frankl'ı okudu ve gamalı haç döğmelerinden pişmanlık duydu. | TED | قرأ كتاب "الناجون الهولوكوست " "لفيكتور فرانكلن" فندم على الوشم النازي الموجود على جسده. |
Çünkü salak subayın biri haritayı yanlış okudu ve kimse bizi iplemiyor. | Open Subtitles | -لأنّ ضابطاً وغداً قرأ خريطة بطرقة خاطئة ولا أحد يكترث لأمرنا |
Sınavdan önce metabolizmanın düzgün çalışması için gerekli beslenme zamanlarını okudu ve beş dakika içinde yemeğini yemen gerekiyor. | Open Subtitles | لقد قرأ ان أنسب وقت للأكل قبل الامتحان للنيوترات... وما إلى ذلك هو بعد خمس دقائق. |
Hayatında bir kitap, sadece bir kitap okudu ve şu düştüğü duruma bak. | Open Subtitles | قرأ كتاباً، كتاباً واحداً في حياته، وسقط حظه على هذا الكتاب! |
Rahip, manifestonun ilk maddesini okudu ve herkes kahkahalarla gülmeye başladı. | Open Subtitles | الكاهن قرأ أول مقالة والجميع بدأ يضحك |
Aklımı okudu, ve dedi "İş istiyorum." | TED | قرأ أفكاري وقال: "أريد عملا." |
Hemmings epostayı okudu ve yatırımının çöpe gitmesini istemeyen tüm CEO'lar gibi davrandı. | Open Subtitles | (هيمنجس ) قرأ البريد الإليكتروني . و إستجاب للأمر كمدير تنفيذي ثروة سهمه معتمدة على مشروعه الحديث. |
Evet, Oin alametleri okudu ve alametlere göre tam vakti! | Open Subtitles | ،أجل، لقد قرأ (أوين) البشائر وتقول البشائر أنّ الوقت قد حان |
Alex kitabımı okudu ve birkaç ay önce bana yazmaya başladı. | Open Subtitles | أليكس) قرأ كتابي) وبدأ بمراسلتي قبل أشهر |
Stucky'den ikram getirildi, Josh dev bir tomar okudu ve yazı tipi inanılmazdı. | Open Subtitles | كان مطعم (ستاكيز) متعهدًا للطعام و(جوش) قرأ كلامًا من لُفافة عملاقة كان خط الكتابة فيها مٌبهِرًا |