okula gitmek için hazırlanıyorum ve bu sabah mısır gevreği yedim. | Open Subtitles | صباح الخير،أنا أستعد للذهاب للمدرسة هذا الصباح وأكلت للتو حبوب الإفطار |
İlk yaptığı şey ise çocuklarının okula gitmek için ihtiyaç duyduğu doğum belgelerine başvurmak oldu. | TED | وكان أول شيء فعلته بها أن قدمت لاستخراج شهادات ميلاد لأبنائها، فهم يحتاجونها للذهاب للمدرسة. |
okula gitmek için hazırlanmam gerek. | Open Subtitles | سأذهب لأحضر نفسي للذهاب للمدرسة |
Her sabah okula gitmek için elbisemi giydim... | Open Subtitles | ...كلّ صباحٍ كنت أرتدي زيّي للذهاب للمدرسة |
Evimiz artistik buz pateni pisti gibi soğuk olduğu için çocuklar okula gitmek için sabırsızlanıyordu. | Open Subtitles | الجانب المفيد من أن منزلنا أصبح ببرودة مركز أبحاث في القطب الشمالي أن الأولاد لم يكونوا في مثل هذا القدر من الحماسة للذهاب للمدرسة |
...babanla birkaç saat geçirince okula gitmek için yalvaracaksın. | Open Subtitles | وسوف تتوسل للذهاب للمدرسة! مرحبا |
Brooklyn'de yaşadığımız zamanlarda, okula gitmek için metroyu kullanmak ve kendi elbiselerimi kendim yapmak zorunda kalıyordum. | Open Subtitles | عندما كنا نسكن في (بروكلين) , كنت اضطر لركوب المترو للذهاب للمدرسة وصنع ملابسي بنفسي |
Haley okula gitmek için hazır mı? | Open Subtitles | هل "هايلي" جازة للذهاب للمدرسة ؟ |
Ben okula gitmek için hazırım. | Open Subtitles | . أنا مستعد للذهاب للمدرسة |