"okullardaki" - Translation from Turkish to Arabic

    • المدارس
        
    okullardaki tüm erkeksi öğeleri çıkartıp dünyayı yoğurt yiyicilerle doldurmak istiyorlar. Open Subtitles انهم يريدون إزالة كافة الذكور من المدارس سد العالم بأكلة الزبادي
    Bu okullardaki kütüphanelere kütüphane demeye bin şahit lazım. Canı sıkılacak kimse bile buralara uğramıyor. TED المكتبات المدرسية بتلك المدارس متهالكة جدًا، إن كان هناك مكتبات من الأساس وإنها لم تُسئِم أحدًا.
    Okulların iyileşme mekânı hâline gelmesi için okullardaki polisleri uzaklaştırmalı ve danışman sayısı artırmalıyız. TED وإذا أصبحت المدارس أماكن للتعافي، علينا إزالة موظفي الشرطة وزيادة عدد المستشارين في المدارس.
    okullardaki öğle yemekleri ile ilgili meselem bir sosyal adalet problemi. TED موضوعي مع وجبات المدارس , هو أنها مسألة عدالة اجتماعية .
    ...kayıp kurşun kalemleri bulan, ve yatılı okullardaki genç bayanlara tavsiye veren bir vasıtaya dönüşüyor. Open Subtitles والتحليل باقلام مفقودة واعطاء نصائح للسيدات الشابات من المدارس الداخلية.
    Vergilerin Nassau County'ye göre biraz daha yüksek olduğunu biliyorum ama okullardaki eğitim harikaymış. Open Subtitles ونعم انا اعرف ان الضرائب اعلى قليلا هناك لكن نظام المدارس احسن كثيرا
    - Değil. Diğer okullardaki çocuklar her zaman eğlenip duruyorlar Open Subtitles تعرفين بأنّ الأطفال في المدارس الأخرى تقضي وقتا ممتعا دائما فقط؟
    Ve ben, okullardaki sistemi düzeltinceye kadar suçları temizleyebileceğimize inanmıyorum. Open Subtitles لا أظننا قادرين على حل مشكلة الجريمة حتى نُسوّي وضع المدارس
    Yıllarca okullardaki ve tıp fakültelerindeki Yahudi sayısına sınırlama getirdiler. Open Subtitles لسنوات عديدة قلصوا عدد اليهود في المدارس والمعاهد الطبية
    Cinsel tacizin ve okullardaki istismarın sona ermesini diliyorum" TED أتمنى أن يتوقف الاستغلال والتعسف الجنسي في المدارس ".
    - okullardaki kondomlar. Open Subtitles ـ الواقيات الذكرية في المدارس.
    - okullardaki kondomlar. Open Subtitles ـ الواقيات الذكرية في المدارس.
    Babam başvuru yaptığım tüm okullardaki kızları öldürmüştü. Open Subtitles لقد قتل والدي فتيات من كل المدارس التي تقدمت لها!
    okullardaki müzik eğitimi bu ara çok berbat, bayağı rezil... Open Subtitles تمتص تعليم الموسيقى في المدارس الآن الذي هو، مثل، صورة زائفة مجموع ...
    Ulusal Siyahi Kadınlar Adalet Enstitüsü'nün ABD Eğitim Bakanlığı tarafından toplanan vatandaşlık hakları incelemesine göre; siyahi kızlar, okullardaki disiplin kurulu süreci boyunca en çok temsil edilmiş tek kız gruplarıdır. TED وفقًا لتحليلات معهد العدالة القومي للنساء السوداوات فيما يخص بيانات الحقوق المدنية المُجمعة عن طريق وزارة التربية والتعليم الأمريكية، الفتيات السوداوات هن المجموعة الوحيدة اللواتي مُثلن بشكل مفرط على امتداد التواصل خلال الانضباط في المدارس.
    Sözde kültürel olan bu etkinliğin devamını sağlamak için Taiji'deki yunus katilleri bu etleri, okullardaki çocuklara bedava vermeye başladılar. Open Subtitles "ولإبقاء هذا النزاع "الثقافي ..."بدأ صيادو الدلافين بـ"تايجي بتوزيع لحوم الدلافين بالمجان على المدارس
    Will, Meclis'in okullardaki federal sanat bütçe kesintisini %50 yerine %35 yapmayı kabul ettiğini söyledi. Open Subtitles قال (ويل) أنهم جعلوا البرلمان يوافق على جعل خفض ميزانيات الفنون %في المدارس بنسبة 35 بدل 50.
    En etkileyici olanı ise Geoffrey Canada tarafından yönetilen ve okul, aile ve cemiyet projelerinin karışımı ile 10 yıldan fazla bir süredir sadece okullardaki eğitimi değil Harlem'deki 10.000 ailenin kültürünü ve arzularını dönüştürme girişiminde bulunan "Harlem Children's Zone" kurumudur. TED والمثير ايضا في منطقة هارلم ان وعلى مدى عشر سنوات من اشراف وكالة " جيوفري كندا " حصل هناك اندماج بين التعليم المدرسي والاجتماعي والعائلي فهم لا يريدون تغير النظام في المدارس فحسب بل يريدون بث الثقافة من جديد .. والابداع والالهام ل10000 عائلة في هارلم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more